Bu gün sahil şeridinde onlarca büfe içinden sadece bir büfenin Büyükşehir Belediye Zabıtalarınca kaldırılacağı, direniş olması halinde yıkılacağı ihbarı geldi. Söylenen yere, Halk plajlarının yanındaki büfeye gittim. Birkaç zabıta, birkaç polis, diğer görevliler, büfe işletmecisi toplanmış konuşuyorlardı. Yanlarına yaklaşmadan, uzaktan büfeyi çektim. Büyükşehir Belediyesinden bir zabıta, oldukça havalı bir şekilde yanıma gelip, sert ve terbiye kurallarını yok sayan bir ses tonuyla “ne çekiyorsun, kimliğini göster bakalım” dedi. Doğal olarak ben de “sen bana kimlik soramazsın, ancak polis sorabilir” yanıtını verdim. Bir süre tartıştık, araya polis memurları girdi. Zabıta bey, üstlerine benimle yaşananları telefonla aktarırken, daha fazla gerginlik olmasın diye oradan uzaklaştım.
***
Şimdi o zabıta efendiye bir çift sözüm olacak;
Burası Kuşadası. Burada herkes haddini bilir.
Sen de haddini aşmayacaksın. Ortada hiçbir şey yokken gerginlik yaratmayacaksın. Sen nasıl işini yapıyorsan, ben de işimi yapıyorum. Orada polisler dururken, kendini onların da üstünde görerek kimseye kimlik sormayacaksın. Kimliğimi öğrenmen için insanca bir tavır yeterliydi.
Karşında midye satıcısı, simitçi, pazarcı yok. Kaldı ki onlara bile o şekilde davranamazsın. Senin maaşını bizler ödüyoruz çünkü..
Görevini yapacak, başarınla, bilgi birikiminle, insanlara verdiğin değerle, saygınlığını kabul ettireceksin. Höt möt yaparak değil.
***
Bu sözlerim de Büyükşehir Belediye Zabıtasına..
Dört yıldır Kuşadası insanı sizi, Büyükşehir Belediye Zabıtasını arıyor.
Kuşadası’na neredeyse sadece mesele çıkarmaya gelmeyecek, görev ve sorumluluğunuzu üstlenmeye de geleceksiniz.
Birinde başkanınız ile birlikte geldiniz, “ Tariş arazisine ne yapalım referandum tiyatrosunda” fikrini beyan etmek isteyen, “burası yeşil alan olarak kalsın” diyenlerle kavga ettiniz.
Başka bir gün Kuşadası’nın iki nefes alma alanını, Sevgi Plajı ile Adagöl piknik alanlarını mühürlemeye geldiniz.
Geçtiğimiz yıl 90 bin müzikseveri buluşturan Kuşadası Gençlik Festivalinden bir gün önce sahneye müdahale için buradaydınız.
Sorumluluk alanlarına gelince ise ortada yoksunuz.
Büyükşehir Belediyesinin sorumluluğundaki cadde ve bulvarlarda panayır görüntüsüne de müdahale edeceksiniz.
Sizin olan sahillerde keşmekeşlik, seyyar satıcı istilasında da devreye gireceksiniz.
Kısacası görevinizi yapacaksınız.
Kuşadası sokakları da “Büyükşehir Belediyesi Zabıtası” görecek.
Son olarak küçük bir tavsiye, Kuşadası insanı uygardır, saygılıdır, siz de öyle davranın.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
Latif Sansür
Bu ne hiddet zabıta efendi!
Bu gün sahil şeridinde onlarca büfe içinden sadece bir büfenin Büyükşehir Belediye Zabıtalarınca kaldırılacağı, direniş olması halinde yıkılacağı ihbarı geldi. Söylenen yere, Halk plajlarının yanındaki büfeye gittim. Birkaç zabıta, birkaç polis, diğer görevliler, büfe işletmecisi toplanmış konuşuyorlardı. Yanlarına yaklaşmadan, uzaktan büfeyi çektim. Büyükşehir Belediyesinden bir zabıta, oldukça havalı bir şekilde yanıma gelip, sert ve terbiye kurallarını yok sayan bir ses tonuyla “ne çekiyorsun, kimliğini göster bakalım” dedi. Doğal olarak ben de “sen bana kimlik soramazsın, ancak polis sorabilir” yanıtını verdim. Bir süre tartıştık, araya polis memurları girdi. Zabıta bey, üstlerine benimle yaşananları telefonla aktarırken, daha fazla gerginlik olmasın diye oradan uzaklaştım.
***
Şimdi o zabıta efendiye bir çift sözüm olacak;
Burası Kuşadası. Burada herkes haddini bilir.
Sen de haddini aşmayacaksın. Ortada hiçbir şey yokken gerginlik yaratmayacaksın. Sen nasıl işini yapıyorsan, ben de işimi yapıyorum. Orada polisler dururken, kendini onların da üstünde görerek kimseye kimlik sormayacaksın. Kimliğimi öğrenmen için insanca bir tavır yeterliydi.
Karşında midye satıcısı, simitçi, pazarcı yok. Kaldı ki onlara bile o şekilde davranamazsın. Senin maaşını bizler ödüyoruz çünkü..
Görevini yapacak, başarınla, bilgi birikiminle, insanlara verdiğin değerle, saygınlığını kabul ettireceksin. Höt möt yaparak değil.
***
Bu sözlerim de Büyükşehir Belediye Zabıtasına..
Dört yıldır Kuşadası insanı sizi, Büyükşehir Belediye Zabıtasını arıyor.
Kuşadası’na neredeyse sadece mesele çıkarmaya gelmeyecek, görev ve sorumluluğunuzu üstlenmeye de geleceksiniz.
Birinde başkanınız ile birlikte geldiniz, “ Tariş arazisine ne yapalım referandum tiyatrosunda” fikrini beyan etmek isteyen, “burası yeşil alan olarak kalsın” diyenlerle kavga ettiniz.
Başka bir gün Kuşadası’nın iki nefes alma alanını, Sevgi Plajı ile Adagöl piknik alanlarını mühürlemeye geldiniz.
Geçtiğimiz yıl 90 bin müzikseveri buluşturan Kuşadası Gençlik Festivalinden bir gün önce sahneye müdahale için buradaydınız.
Sorumluluk alanlarına gelince ise ortada yoksunuz.
Büyükşehir Belediyesinin sorumluluğundaki cadde ve bulvarlarda panayır görüntüsüne de müdahale edeceksiniz.
Sizin olan sahillerde keşmekeşlik, seyyar satıcı istilasında da devreye gireceksiniz.
Kısacası görevinizi yapacaksınız.
Kuşadası sokakları da “Büyükşehir Belediyesi Zabıtası” görecek.
Son olarak küçük bir tavsiye, Kuşadası insanı uygardır, saygılıdır, siz de öyle davranın.