Ömer Günel’in sırdaşı, sözcüsü, danışmanı, sağ kolu Atıl Ulaş Bengi bu gün sosyal medyada bana verdiği bir yanıtta “Beceriksizliğinizin faturasını kimseye kesmeyin. 5 yıl boyunca iktidardaydınız, iki kaldırım taşı, üç park yapmayı belediyecilik zannettiniz” diyor. Patronu, CHP adayı Ömer Günel’de gittiği bazı yerlerde aynı, veya benzeri söylemlerde bulunarak Özer Kayalı ve ekibini suçluyor.
Öncelikle şunu söylemem gerekir ki, iktidarda ben yoktum. İktidarda CHP’li Özer Kayalı ve ekibi vardı.
Ancak, bu kentte yaşayan hırsızlıktan, yolsuzluktan, talandan, uzak namuslu bir çok insan gibi ben de Özer Kayalı’yı destekledim.
Neden mi?
Sizin uzak olduğunuz değerler için Ulaş.
Özer Kayalı, göreve gelirken tamamı mideleriyle bir birine bağlı bir ekip oluşturmadı.
Daha seçilmeden şaibeli, ne için geldiğini haykıran isimleri etrafına toplamadı.
Seçilmek için kimseye diyet ödemedi, pazarlıklar yapmadı, servet harcamadı.
Seçildikten sonra da çalmadı, çırpmadı, talan etmedi.
Neredeyse tüm zamanını harcayarak Belediye Kaynaklarını kendi mal varlığı gibi koruyup kolladı.
Ranta izin vermedi. Belediyeyi vurgun kapısı görenleri kapıdan içeri sokmadı.
Bazı birimlerde rutin haline gelen “gör beni, göreyim seni” anlayışındaki çıkarcıların önünü kesti. Israrcı olanlara hak ettikleri dilden konuştu.
Sizin daha düne kadar küfür ve hakaretler sıraladığınız, bu gün ise eteğinin altına sığındığınız Özlem Çerçioğlu’na, tüm baskılara rağmen biat etmedi.
Çerçioğlu’nun yıldırma, sindirme politikalarına aslanlar gibi göğüs gerip “Önce Kuşadası” dedi, halkın ve kentin çıkarlarını savundu.
Tüm engellemelere rağmen yapılması gereken ne varsa, olanakları ölçüsünde bu kent için yaptı.
Tarihinde yapılan parkların toplamından daha fazlasını, cadde, sokak, kaldırım yaptı.
Sosyal Belediyecilikte örnek projelere imza attı.
Hepimizin geleceği, Kuşadası’nın yarınlarına, tarihine sahip çıktı.
Kısacası, neye mal olursa olsun onurlu ve başı dik görev süresini tamamladı.
Tabi ki peygamber değildi, her insan gibi onun da hataları oldu.
Bana sorarsanız en büyük hatası, onu kumpasla saf dışı bırakan, Kuşadası’na çökmeye gelen bir şebekenin göz göre göre örgütlenmesine, palazlanmasına “demokrasi” adına kayıtsız kalmasıydı.
Eh, ne diyelim; O kadar kusur kadı kızında da olur demiş atalarımız.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
Latif Sansür
Bu değerler size uzak
Ömer Günel’in sırdaşı, sözcüsü, danışmanı, sağ kolu Atıl Ulaş Bengi bu gün sosyal medyada bana verdiği bir yanıtta “Beceriksizliğinizin faturasını kimseye kesmeyin. 5 yıl boyunca iktidardaydınız, iki kaldırım taşı, üç park yapmayı belediyecilik zannettiniz” diyor. Patronu, CHP adayı Ömer Günel’de gittiği bazı yerlerde aynı, veya benzeri söylemlerde bulunarak Özer Kayalı ve ekibini suçluyor.
Öncelikle şunu söylemem gerekir ki, iktidarda ben yoktum. İktidarda CHP’li Özer Kayalı ve ekibi vardı.
Ancak, bu kentte yaşayan hırsızlıktan, yolsuzluktan, talandan, uzak namuslu bir çok insan gibi ben de Özer Kayalı’yı destekledim.
Neden mi?
Sizin uzak olduğunuz değerler için Ulaş.
Özer Kayalı, göreve gelirken tamamı mideleriyle bir birine bağlı bir ekip oluşturmadı.
Daha seçilmeden şaibeli, ne için geldiğini haykıran isimleri etrafına toplamadı.
Seçilmek için kimseye diyet ödemedi, pazarlıklar yapmadı, servet harcamadı.
Seçildikten sonra da çalmadı, çırpmadı, talan etmedi.
Neredeyse tüm zamanını harcayarak Belediye Kaynaklarını kendi mal varlığı gibi koruyup kolladı.
Ranta izin vermedi. Belediyeyi vurgun kapısı görenleri kapıdan içeri sokmadı.
Bazı birimlerde rutin haline gelen “gör beni, göreyim seni” anlayışındaki çıkarcıların önünü kesti. Israrcı olanlara hak ettikleri dilden konuştu.
Sizin daha düne kadar küfür ve hakaretler sıraladığınız, bu gün ise eteğinin altına sığındığınız Özlem Çerçioğlu’na, tüm baskılara rağmen biat etmedi.
Çerçioğlu’nun yıldırma, sindirme politikalarına aslanlar gibi göğüs gerip “Önce Kuşadası” dedi, halkın ve kentin çıkarlarını savundu.
Tüm engellemelere rağmen yapılması gereken ne varsa, olanakları ölçüsünde bu kent için yaptı.
Tarihinde yapılan parkların toplamından daha fazlasını, cadde, sokak, kaldırım yaptı.
Sosyal Belediyecilikte örnek projelere imza attı.
Hepimizin geleceği, Kuşadası’nın yarınlarına, tarihine sahip çıktı.
Kısacası, neye mal olursa olsun onurlu ve başı dik görev süresini tamamladı.Tabi ki peygamber değildi, her insan gibi onun da hataları oldu.
Bana sorarsanız en büyük hatası, onu kumpasla saf dışı bırakan, Kuşadası’na çökmeye gelen bir şebekenin göz göre göre örgütlenmesine, palazlanmasına “demokrasi” adına kayıtsız kalmasıydı.
Eh, ne diyelim; O kadar kusur kadı kızında da olur demiş atalarımız.