Her ne kadar bir zamanlar turizmin Amiral Gemisi olsa da devletin yatırım ağına girmeyen Kenttir Kuşadası. Karayolları sorunları görmez. Sağlık sistemi çökmüş, Devlet Hastanesinde acile gitsen acil müdahale şansı yok. Polikliniğe gitsen doktor yok. Acil ameliyat olsa anestezi uzmanı bulmak mucize. Yazın Günlük nüfusu 1.5 milyona yaklaşan Kuşadası’nda sokaklar gece yarısı itibar ile teksasa dönüyor. Bu nüfusa karşılık 300,350 personelle Emniyet güçleri ise ne yapacağını şaşırmış durumda. Ama takviye yok. Turizm Bakanlığı’ın Kuşadası’nı yok sayması ise ayrıca düşündürücü.
Geçtiğimiz günlerde bazı sivil toplum örgütlerince, “Kuşadası Kimliğini Arıyor” ismi altında bir çalıştay yapıldı. Çok güldüm. Kuşadası’nın kimliğe değil gerçekten yatırıma ihtiyacı var. Bu yatırımın ilk önce gerçek bir alt yapı yatırımıyla başlaması gerekiyor. Sözde arıtma tesisi ve denize deşarj sistemi maalesef ki kurtarmıyor. Kuşadası Kokuyor, sahiller yok oluyor. Sahil şeridinin Kuşadası’na yakışır modern bir şekilde yapılması, şart. Kirlenen deniz ile insan sağlığıyla oynanıyor. Balık popülasyonu azalıyor. Kısacası, Kuşadası imara kapatılması, mevcudun korunması, yapılaşmanın durdurulup, mevcut yapının korunarak iyileştirilmesi gerekiyor.
İbrahim Bey Kuşadasının eksileri neler olduğunu ve ne yapılması gerektiğini çok güzel kısa ve öz yazmışsınız Kuşadası kötü yönetim anlayışı ile yönetildi İmar izinlerine dur diyeçek bir yönetime acil ihtiyaç var Aksi taktir de can çekişen Kuşadası yaşanılmaz bir kent olaçak