Kuşadası’nda günlerde 3.Gençlik Festivali var. Festivale gençlerin sevdiği 55 sanatçı katılıyor. Bu sanatçılar, festivalde görev alan yüzlerce görevli Kuşadası otellerinde konaklıyor. Festival için Türkiye’nin her yerinden yüz bini aşkın genç Kuşadası’na akın ediyor. Gençler otobüslere, minibüslere biniyor. Zengin olanları otellerde, dar gelirlileri veya o zevki yaşamak isteyenler çadırlarda kalıyor. Yemekleri için malzemeyi, içeceklerini Kuşadası esnafından alıyor. Kısacası bu festival süresince otelcisi, şoförü, esnafı kazanıyor.
Festival iki televizyondan naklen yayınlanıyor, gazeteler, TV’ler Kuşadası’nın reklamını yapıyor. Magazin programları Kuşadası’nı, Türkiye’nin en büyük gençlik buluşmasını anlatıyor.
Kuşadası Belediye tarihinde belki de ilk defa belediye kasasından sanatçı, afiş, pankart, ses düzeni, ışık adı altında milyonlar çıkmadan böylesi ses getiren bir organizasyon yapılıyor.
Yüz bini aşkın kanı kaynayan gencin olduğu alanda tek bir kavga, tek bir itiş kakış yok. Yüz binler kardeşçe, dostça eğleniyor.
Geçmiş Belediyeler döneminde vurguna alışkın, belediye kaynaklarına kene gibi yapışan bir kesim, işte böyle bir organizasyonu gölgelemek için ellerinden geleni yapıyor. “Ah bu festival bizim zamanımızda olsaydı, nasıl köşe olurduk.Biz niye böyle bir organizasyon düşünmedik” hıncıyla saldırıyor. Çamur üstüne çamur atıyor. Festivalin güvensiz olduğunu göstermeye çalışarak, ailelerin çocuklarını göndermemeleri için yalan üstüne yalan karalıyor. İçlerindeki tüm pisliği festivale, kusuyorlar.
Ne Kuşadası’nın ismi, ne esnafı, ne turizmcisi, ne şoförü, ne katılan 55 sanatçı, ne de yüz bini aşkın genç onları ilgilendirmiyor. Onların tek derdi karalamak, çamur atmak, pislik yapmak.
Söyleyecek çok şey var ama, biz tek şey söylemek istiyoruz.
Gelen gençlerin hepsi dört dörtlüktür iddiasında değiliz. Nasıl ki 120 bin nüfuslu Kuşadası’nda bu güruh gibiler varsa, oradaki yüz bin kişi içinde de onların benzerleri olacaktır. Nasıl ki onlar Kuşadası’nda yaşayan yüz bini aşkın insan içinde kendini belli ediyorsa, benzerleri de festivalde kendini belli ediyor.
Bizim tepkimiz ise, böyle bir organizasyondan ekmek yiyen, oraya çocuklarını gönderen, festivali bilenlerin bu rezillere şöyle ağız dolusu tükürmemelerine..
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
adanınsesi
Pisliğinizde boğulun!
Kuşadası’nda günlerde 3.Gençlik Festivali var. Festivale gençlerin sevdiği 55 sanatçı katılıyor. Bu sanatçılar, festivalde görev alan yüzlerce görevli Kuşadası otellerinde konaklıyor. Festival için Türkiye’nin her yerinden yüz bini aşkın genç Kuşadası’na akın ediyor. Gençler otobüslere, minibüslere biniyor. Zengin olanları otellerde, dar gelirlileri veya o zevki yaşamak isteyenler çadırlarda kalıyor. Yemekleri için malzemeyi, içeceklerini Kuşadası esnafından alıyor. Kısacası bu festival süresince otelcisi, şoförü, esnafı kazanıyor.
Festival iki televizyondan naklen yayınlanıyor, gazeteler, TV’ler Kuşadası’nın reklamını yapıyor. Magazin programları Kuşadası’nı, Türkiye’nin en büyük gençlik buluşmasını anlatıyor.
Kuşadası Belediye tarihinde belki de ilk defa belediye kasasından sanatçı, afiş, pankart, ses düzeni, ışık adı altında milyonlar çıkmadan böylesi ses getiren bir organizasyon yapılıyor.
Yüz bini aşkın kanı kaynayan gencin olduğu alanda tek bir kavga, tek bir itiş kakış yok. Yüz binler kardeşçe, dostça eğleniyor.
Geçmiş Belediyeler döneminde vurguna alışkın, belediye kaynaklarına kene gibi yapışan bir kesim, işte böyle bir organizasyonu gölgelemek için ellerinden geleni yapıyor. “Ah bu festival bizim zamanımızda olsaydı, nasıl köşe olurduk.Biz niye böyle bir organizasyon düşünmedik” hıncıyla saldırıyor. Çamur üstüne çamur atıyor. Festivalin güvensiz olduğunu göstermeye çalışarak, ailelerin çocuklarını göndermemeleri için yalan üstüne yalan karalıyor. İçlerindeki tüm pisliği festivale, kusuyorlar.
Ne Kuşadası’nın ismi, ne esnafı, ne turizmcisi, ne şoförü, ne katılan 55 sanatçı, ne de yüz bini aşkın genç onları ilgilendirmiyor. Onların tek derdi karalamak, çamur atmak, pislik yapmak.
Söyleyecek çok şey var ama, biz tek şey söylemek istiyoruz.
Gelen gençlerin hepsi dört dörtlüktür iddiasında değiliz. Nasıl ki 120 bin nüfuslu Kuşadası’nda bu güruh gibiler varsa, oradaki yüz bin kişi içinde de onların benzerleri olacaktır. Nasıl ki onlar Kuşadası’nda yaşayan yüz bini aşkın insan içinde kendini belli ediyorsa, benzerleri de festivalde kendini belli ediyor.
Bizim tepkimiz ise, böyle bir organizasyondan ekmek yiyen, oraya çocuklarını gönderen, festivali bilenlerin bu rezillere şöyle ağız dolusu tükürmemelerine..