Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Ulusoy: O izni verenin elleri kırılsın

Kuşadası’nın en prestijli otelleri ile Avrupa nın en büyük Kongre merkezinin bulunduğu bölgeye hakim tepelere taş ocağı izni verilmesi turizmcileri ayaklandırdı. Turizm bölgesine taş ocağı izni verilmesini sert bir dille eleştiren Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği TÜRSAB Genel başkanı Başaran Ulusoy Biz Türk turizmi için hayatımızı ortaya koyup, Avrupa nın en büyük kongre merkezini yapıyoruz, yanı başına taş ocağı izni veriyorlar. O izni verenin elleri kırılsın dedi.

Haber Giriş Tarihi: 24.12.2010 18:20
Haber Güncellenme Tarihi: 01.01.1970 02:00
Kaynak: Haber Merkezi
adaninsesi.com
Ulusoy:  O izni verenin elleri kırılsın

Kuşadası’nın en prestijli otelleri ile Avrupa’nın en büyük Kongre merkezinin bulunduğu bölgeye hakim tepelere taş ocağı izni verilmesi turizmcileri ayaklandırdı. Turizm bölgesine taş ocağı izni verilmesini sert bir dille eleştiren Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) Genel başkanı Başaran Ulusoy “Biz Türk turizmi için hayatımızı ortaya koyup, Avrupa’nın en büyük kongre merkezini yapıyoruz, yanı başına taş ocağı izni veriyorlar. O izni verenin elleri kırılsın” dedi.

            Kuşadası Selçuk karayolu İn Tepe mevkisinde bölgenin tek Kızılçam ormanı içinde bir madencilik şirketinin (Uyar Madencilik) Muğla Orman Bölge Müdürlüğünden maden ruhsatı için izin alması turizmcileri ayaklandırdı. Kuşadası ile Selçuk’un en büyük 9 beş yıldızlı otel ve tatil köyleri, uluslar arası üne sahip iki su parkı ve Avrupa’nın en büyük Kongre Merkezine (KOMER) hakim İn Tepe bölgesinde taş ocağı kurmak isteyen şirketin  taş ocakları için gerektiği halde Muğla Çevre Orman İl Müdürlüğünden “ÇED Gerekli Değildir” yazısı aldığı öğrenildi. Bölgedeki tüm işlemlerini tamamlayan söz konusu şirketin faaliyete başlaması için Enerji  ve Tabii Kaynaklar ile Çevre ve Orman Bakanlıklarından yanıt beklediği bildirildi. Yüzyıllar önce Efes Antik kentine su sağlayan antik su yolunun hemen arkasında yer alan alanda kurulması düşünülen taş ocağının turizmi, doğal ortamı ve bölgenin tek kızıl çam ormanını yok edeceğini savunan turizmciler ve doğaseverler ayaklandı.

                                   Ulusoy “Elleri kırılsın”

            Taş ocağı için hiçbir araştırma yapmadan, turizme vereceği zarar hesap etmeden izin verenlere en büyük tepkiyi  Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) Genel başkanı Başaran Ulusoy  gösterdi. Türk turizmi geliştirmek için mücadele verdiklerini, sorumsuz birilerinin ise darbe vurduğunu söyleyen Ulusoy “Biz Türk turizmi için hayatımızı ortaya koyup, Avrupa’nın en büyük Kongre merkezini Kuşadası’nda yapıyoruz. Birileri gelip yanı başında taş ocağına izin veriyor. Böyle turizm olur mu? Turizm yerinde taş ocağı olur mu?O izinler hangi mantıkla verildi. O izni verenin elleri kırılsın” diyerek tepkisini dile getirdi.

                                   Hurda “çok ciddi problemler yaratır”

            Türkiye Otelciler Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi Şinasi Hurda’da verilen iznin ileride tahminlerin ötesinde problemler yaratacağına dikkat çekti. Hurda “Önü, arkası, yanı turizm bölgesi. Her tarafta oteller var. Böyle bir alana taş ocağı veya maden arama izni verilmesi ileride tahminlerin ötesinde problemler yaratır. Buradaki maden veya taş ocağı çürük bir diş gibi sıkıntı yaratır” dedi.

                                   EKODOSD “Bölgenin tüm güzelliği yok olacak”

Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği’de  (EKDOSD) 2006 Yılında Meryemana’dan Kuşadası’na kadar tüm ormanı kül eden yangından kurtulan tek Kızılçam ormanında taş ocağı açılmak istenmesine tepki gösterdi. Ekodosd başkanı Bahattin Sürücü dernek adına yaptığı açıklamada maden ocağının turizme, biyolojik çeşitliliğe ve tarihsel mekanlara zarar vereceğini söyleri Sürücü “Kuşadası sınırları içinde bulunan İntepe’de taş ocağına izin verilmesi, bölgedeki biyolojik çeşitliliğe zarar verecek, aynı zamanda da turizm sektörüne darbe vuracaktır.Taş ocaklarının yaratacağı kirlilik, toz, konkasör gürültüleri, patlatılan dinamitler, ağır tonajlı kamyonlar ortamı bozarak bölgenin tüm güzelliklerini yok edecektir. Burada patlatılan dinamitler ve çevreye yayılan gürültü, yaban hayatını olumsuz olarak etkileyecek, yer altı su yataklarında bozulmalara neden olabilecektir. 2006 yılında meydana gelen Meryemana yangını Kuşadası yakınlarına kadar gelerek, binlerce kızılçam ağacının yanarak kül olmasına neden olmuştur. Bu yangından kurtulabilen ve çok az miktarda kalan kızılçamların olduğu bölgeye, taş ocağı açılmak istenmesi bir doğa katliamına neden olacaktır. Bu alanda önemli bir yaban hayatı devam etmekte, Akdeniz bitki topluluğunun ender örnekleri bulunmakta, Efes antik suyolları bu bölgeden geçmektedir. Kızılçamların olduğu bölgede, Kuşadası’nın doğal peyzajını bozacak, bitki örtüsünü tahrip edecek ve yaban hayatını olumsuz etkileyecek taş ocakları yerine, doğa yürüyüşleri, bitki-botanik turları, tarih meraklılarının koruma kullanma dengesi gözeterek yapabilecekleri ekoturizm faaliyetlerinin yapılması daha uygun olacaktır” dedi.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
google.com, pub-4400075568548996, DIRECT, f08c47fec0942fa0
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.