TURİZM MASAYA YATIRILDI

Sürdürülebilir turizm ile Ege Turizmine bakış açısını, turizmin üç farklı sektörünün liderleri Kuşadası Sea Light otelde masaya yatırdı. Kuşadası Otelciler ve Yatırımcılar Birliği Derneğinin (KODER) “2013’e El ele” panelinde Ege Bölgesi ile Kuşadası turizminin 2012 değerlendirmesi yapılırken, 2013 ve sonrasında turizmdeki  beklentilerve Ege’deki turizme bakış, sürdürülebilir turizm ve turizmde yeni trendler ele alındı. Türkiye Otelciler Federasyonu Başkanı Osman Ayık, Türkiye’ye en fazla turist getiren Türk Turizm Firması Diana Turizm Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Tonbul ile Sun Ekspres Havayolları genel müdür yardımcısı Hacı Say, 9 Eylül Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Alp Timur’un yönettiği panelin bir bölümünde  Ege Turizmini, ikinci bölümünde ise Kuşadası’nı tartıştı. Paneli ilçedeki tüm turizm meslek örgütlerinin yönetici ve üyeleri, turizmciler, Adnan menderes Üniversitesinin Turizm bölümü öğrencileri izledi.

            Panelistler hızla gelişen teknolojinin turizmde tercihleri belirlemede önemli rol oynadığı konusunda hem fikir olurken, Turizm ile çevrenin bir bütün olduğunu turizm yapılmak isteniyorsa çevrenin korunması gerektiğini vurguladı. Türkiye’deki turizm bölgelerinin birbirileriyle yarışmayı bırakarak, hep birlikte diğer ülkelerle yarışması gerektiğini söyleyen konuşmacılar, Kuşadası özelinde ise “Turizmin ilk başladığı bölge olan Kuşadası’nda hala bir arıtma tesisinin olmaması büyük bir ayıp” görüşünde birleşti.

                                               Zamlarla oteller rekabetten uzaklaştı

            Türk turizminin Arap Baharının bazı ülkelerde yarattığı olumsuz tablo yüzünden olumlu etkilendiğini, sorunların aşılmasından sonra ise özellikle Mısır ve Tunus’un fiyatlarını büyük oranda aşağı çekerek toparlanmaya başladığını söyleyen Diana Turizm Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Tonbul, uluslar arası rekabet için turizmcilerin daha fazla teşvik edilmesi gerektiğini söyledi.  Tonbul “Son yıllarda art arda gelen zçamlarla otellerimizde zam yapmak zorunda kaldı. Turist pazarlarındaki ekonomik sıkıntılara otelcilerimizin fiyat artırması birleşince, otellerimiz rekabetten uzaklaştı. Kar marjları düştü. Otellerde yenilenmeler yapılamıyor. Bu kadar istihdam yaratan sektörün desteklenmesi, teşvikm edilmesi gerekiyor. Örneğin turizmciye özel kurlar verilmeli. Bankaya gidip 5 dolar bozduran ile 50 bin bozduran turizmciye aynı kur verilmemeli” dedi.

                                   Turizmin geleceği internette

            Otellerin gelişen teknolojiye ayak uydurması gerektiğini de söyleyen Tonbul,”Dünyada tüm sektörlerde büyük bir değişim yaşanıyor. Turizm sektörü ise liderliği elinde tutan Telefon endüstrisinden sonra en hızlı gelişen sektör. Tatilciler artık internetten otelini, uçak ulaşımını, günlük turlarını kendisi alıp, kendine özgü program yapıyor. Bu sistem İskandinav ülkelerinde yaygın olarak kullanılıyor. İngiltere’de tatile çıkanların yüzde 40’ı bu yöntemi tercih ediyor. Belçika, Fransa gibi birlikte hareket etmeye alışmış toplumlar dışında her yerde hızla yayılıyor. Bundan sonra online satışlar büyük rol oynayacağına göre tüm otellerin internet satışları için bünyelerinde özel birimler kurmalı ve sürekli geliştirmelidir” dedi.

                                   Kuşadası’nın arıtma tesisi yok

            Tercihini turizmden yana koyan bölgelerin çevreye daha saygılı davranması gerektiğini söyleyen Tonbul, Kuşadası örneğini vererek “Turizm ile çevre bir bütündür. Eğer turizmci iseniz çevreye saygılı olmalısınız. Görüntü ve gürültü kirliliği turizmin düşmanıdır. Kuşadası’na en fazla turist getiren turizmci olarak, bangır bangır müzik yayını yaparak turistleri yaz boyunca rahatsız eden bir barın sesini kestiremedik. Kamu hizmeti olarak bilinen toplu taşımacılık, bizde tam tersi olarak algılanıyor. Türk turizminin ilk başladığı yerlerden biri olan Kuşadası’nın hala arıtması yok. Bir turistin koli basili yüzünden ölmesi halinde turizm tamamen biter” şeklinde konuştu.

                        Çift haneli büyüme tehlikesi 

Türkiye Otelciler Federasyonu Başkanı Osman Ayık’da turizmdeki hızlı büyümenin sektör açısından büyük bir risk oluşturduğunu söyleyerek başladığı konuşmasında “Dünya turizm ülkelerinde bu kadar hızlı gelişen, gelirleri ile misafir sayısını arttıran, çift haneli büyüme sağlayan başka ülke yok. Turist çeken ilk on sıradaki ülkelerde büyüme hızı hiçbir zaman çift haneli olmadı. Tek haneli artışların istikrarlı başarı olduğunu kabul etmemiz lazım. Çok ciddi gelişmeler yaşadık, ciddi tecrübeler kazandık. Bu deneyimlerimizi ortak akılla buluşturarak geleceği şekillendirmeliyiz. Bundan böyle kendi bölgelerimiz arasında rekabeti bırakıp rakiplerimizle yarışmalıyız”dedi.

                                   Bakanlıklar arasında koordine yok

            Sektörle ilgili bakanlıklar arasında bir koordinasyon olmadığına dikkat çeken Ayık, “Türkiyenin en önemli sektörü olan turizmde en önemli sorunlarından biri çeşitli bakanlıkların sektörden bağımsız yaptığı düzenleme ve uygulamalardır. Örneğin Sağlık Bakanlığının havuz yönetmeliğindeki bir çok husus, Turizm bakanlığının tesis standartları arasında zaten yer almaktadır. Ecrimisil olarak uygulanan bedel alma işlemi kıyısı bulunan turistik tesislere cezaya dönüşmüştür. Sektörün ihtiyacı olan yabancı  personel için çalışma izinleri kolay alınamamakta. Bunlar gibi sıkıntılar yüzünden tesisler belli sezonlar dışında turizmi 12 aya yayamamaktadır. Çünkü maliyetler çok yükselmektedir” dedi.

                                   Uçak ulaşım sektörü büyüyor

            Sun Ekspres genel müdür yardımcısı Hacı Say’da turizm sektörünün en önemli ayaklarından birini oluşturan uçak ulaşım sektöründe de sıkıntılar yaşandığını söyledi. Türkiye’de başta THY olmak üzere tüm uçak firmalarının sürekli büyüdüğüne dikkat çeken Say; “Uçak sayımız 3 kat arttı.Yolcu sayımız 10 milyondan 60 milyona çıktı. Seyahat sayısı ve uçuş noktaları arttı. Avrupa’da uçak firmaları küçülürken, biz sürekli büyüyoruz. Ancak bu büyümeye rağmen kontrol edemediğimiz çok gider var. En önemlisi yakıt. Yüz liralık biletin 40 lirasıbilete gidiyor. Hava alanları çok pahalı. Bir ofise verilen kirayla lüks daire alınabilir. Geçtiğimiz her ülkenin hava sahası için para ödeniyor. Körük ücreti, su, park gibi kalemler toplam giderin yüzde 75’ini oluşturuyor” diyerek buna bir çözüm bulunması gerektiğini söyledi.

            2012 Yılında İzmir’de havacılık alanında yüzde 3’lük artış sağlandığını, ancak bunun yeterli olmadığını belirten Say;”Yüzde 3’lük artış büyük bir artış değil. Bunu arttırmanın yolu bölgenin birlikte hareket etmesidir. Bu bölgede birlik yok. Ortak bir amaç için hareket etmek yok. Eğer İzmir, Ege bölgesi kaderini değiştirmek istiyorsa bu alışkanlıklarını bırakmalı” dedi.

            Panel sonrası düzenlenen yemekte konuşan Turizm Bakanlığı Tanıtma genel müdür yardımcısı İbrahim Yazar’da turizmin 12 aya yayılması için çalışmalar yapılması gerektiğini söyledi. Yazar “Türkiye dünya sıralamasında 6 sırada. Turizmi mevsimsellikten kurtarıp tüm ülkeye yayabilmeliyiz. Bu potansiyel ülkemizde var. Sürdürülebilir ekolojik çevrenin korunması ve dünya ile paylaşılması gerekiyor. Kıyı turizmi çok önemli ama onun yanına yeni ürünler koyabilmeliyiz. Bundan sonra hizmet kalitesini düşürmeden yükseltmemiz ve bu sıralamada üst sıralara çıkmalıyız” dedi