Sayılı gün çabuk geçer Altungün

Kuşadası’nın sözde solcu, Sosyal Demokrat, CHP’li belediye başkanı, Esat Altungün bayram öncesi Son haber Gazetesine bir açıklamada bulunmuş. Özetle; “Kasım ayının ortasından sonra tüm kesimlere elimizi uzatıp önerilerini dinleyeceğim.” ”CHP anlayışında yatan konsensüs(uzlaşma) kültürünü hayata geçireceğim.” “Sivil Toplum Örgütleri (STÖ) ile beraber hizmet projeleri üreteceğim.” “İyi niyetli tüm eleştirileri dikkatlice not edeceğim” demiş. Gazetede yazılmayan, ancak Altungün’ün çevresine yaydığı “15 Kasım’da beklediğim para var. Geldiğinde tüm borçlarımı temizleyeceğim” sözleri var birde..

Altungün açıkça “ Bu güne kadar kimseye elimi uzatmadım, önerilerini dinlemedim, Kasım ayı ortasına kadar dinlemeyi ve el uzatmayı düşünmüyorum. Yaklaşık dört yıldır  yok saydığım STÖ’leri bundan sonra kullanacağım, fikirlerinden projelerinden yararlanıyormuş gibi yapacağım. Dört yıldır yok saydığım, adam yerine koymadığım, en küçük eleştirisine en ağır hakaretleri sıraladığım, hak etmediği yönetim tavrını sergilediğim Kuşadası insanının Kasım ayının ikinci yarısından sonra gönlünü alır gibi yaparım” demiş.

Kuşadası insanını, turizmcisini, esnafını, STÖ temsilcilerini akılsız, düşünmeyen, hiçbir şeyin farkında olmayan, aptal insanlar konumuna düşürmüş.

Sormazlar mı; Neden daha önce, mesela Bayram değil de  Kasım ayının ikinci haftası? Ege Ports’u koruyup kollama, Setur Marinaya göz yummanın bu tarihle ilgisi var mı?

                                   ***   ***

Bu gün STÖ’lerden söz eden sözde Sosyal Demokrat, Hatta geçmişin bıçkın solcusu Esat Altungün’ün ilk işi STÖ’leri sindirmek olmadı mı?

Kent Meclisi’ni yandaşlarla doldurup işlevsizleştiren, varlığı ile yokluğu belli olmayacak hale getiren Altungün ve devşirme yönetimi değil mi?

Meclis kadrosunu, hatta üyesi olduğu CHP’nin yönetimini eski ANAP,DP hatta AKP’lilerden oluşturan kim?

            Partisinin meclis üyelerini, delegelerini, sade üyelerini kendisine koşulsuz biat etmiyorlar diye hain ilan eden Altungün, hangi konsensüs’ten söz ediyor?

            2003 Yılından bu yana Ege Ports’un işgalci tutumuna  karşı büyük bir özveri, kararlılık ve onurla yürütülen mücadelenin önderliğini ele geçirdikten sonra, bu gücü pasifize eden, kendi emelleri için kullanan kim?

            En küçük eleştiriyi yapan, önerilerde bulunanlara Derin Belediye Örgütü ile çarşaf çarşaf yazılarla en ağır saldırılarda bulunulan, susturulan, hakaretler yağdırılan, dönem Altungün dönemi değil mi?

            Şeffaf, denetlenebilir, sosyal demokrat, hatta solcu anlayışla, üstelik  STÖ’lerin katılımıyla  yönetim sözü verip, seçildiğinde Türkiye’de bir ilki gerçekleştirerek kapısı şifreli İhale odası oluşturan, icraatlarını kendi meclis üyelerinden bire kaçıran Altungün zihniyeti değil mi?

            Yıllar önce yola çıktığında “Kuşadası’na Terzi Fikri iktidarını getireceğiz” sloganı ile omuzlarına basarak yükseldiği tüm arkadaşlarını terk eden.. Uygulamaları, seçtiği ekibi, danışmanlarının dünya görüşleri ve tavırlarıyla “Terzi Fikri”nin  kemiklerini sızlatan Altungün değil mi?   

Kendinden önceki yönetimleri “Yalancı” ve “Talancı” olarak nitelendirip, bu meziyetlere kendi yönetimi döneminde, Kuşadası siyasi literatürüne “Rantçı” yönetim anlayışını yerleştiren sözde CHP’li Altungün’den  başkası mı?

            Bu soruları onlarca, yüzlerce uzatmak mümkün..

            Eğer Kasım ayının ikinci yarısı milat olacaksa, Kuşadası insanının geçen dört yılı unutmasını, yaşanmamış gibi saymasını nasıl sağlayacağını merak ediyoruz.

            Fransız şair-Düşünür La Bruyere’nin ünlü “Başarının iki yolu vardır: Ya kendi aklından faydalanmak, ya da başkalarının akılsızlığından faydalanmak” sözünü gerçekleştirmekse amaç; kimin akıllı, kimin akılsız olduğunu hep beraber yaşayarak göreceğiz. Kasım ayının ikinci yarısına da, yerel seçimlere de kısa süre kaldı. Sayılı gün çabuk geçer Altungün…

                                               ***  ***

Son söz:Yaklaşık dört yıllık iktidarınızda -en hafif deyimiyle- söylemleriniz, icraatlarınız, çalışmalarınız ve rantçı ekibinizle sürekli aşağıladığınız Kuşadası insanının iyi niyetini, sabrını daha fazla zorlamayın.

Aman haaa!!!