Kazılarda İstanbul Sultanahmet semtindeki sarnıcın küçük boyutlusu bulundu..
Haber Giriş Tarihi: 28.07.2012 14:16
Haber Güncellenme Tarihi: 01.01.1970 02:00
Kaynak:
Haber Merkezi
adaninsesi.com
Kadı Kalesi'nde Yerebatan Sarnıcı'nın küçük kopyası
bulundu
Kuşadası'nda Kadı Kalesi'ndeki kazı çalışmalarında İstanbul'un Sultanahmet Semti'ndeki Yerebatan Sarnıcı'nın
küçük bir kopyası bulundu. Sarnıcın tamamen ortaya çıkartılması için
çalışmaların sürdüğü bildirildi. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kuşadası
Belediyesi ve Ege Üniversitesi İşbirliği'yle, Kadı Kalesi'nde, 11 yıl önce
başlayan kazı çalışmalarında arkeologların ezberini bozacak kalıntılara
ulaşıldı. Kazılara başkanlık eden Ege Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sanat
Tarihi Bölüm Başkanı ve Bizans Sanatı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Zeynep
Mercangöz, Kale kazısı diye başladıkları çalışmaların buluntularla farklı bir
yola girdiğini söyledi.
MEZAR BEKLERKEN SARNIÇ BULDULAR
Kazı Başkanı Prof. Dr. Mercangöz, manastır kazıları sürerken çok sayıda
çömlek, kuyumculuk kalıpları, cam-seramik üretim malzemeleri bulduklarını
belirterek, “Manastır'ın altında bulduğumuz anıtsal yapı ise en büyük keşfimiz.
2011 yılındaki kazı çalışmalarımızda kilisede büyük bir altyapı bulduk.
Kiliselerde yaygın olarak kutsal mezarların bulunduğu kripto görürüz. Efes'teki
Yuannis Bazilikası ve Saint Jean Kiliselerinin altında Yahya'nın mezarı vardır.
Ama buradaki kilisenin altındaki bulduğumuz böyle büyük anıtsal yapısı yok.
Belki burası da böyle bir mezara ev sahipliği yapıyor. Fakat henüz mezarı
bulamadık. Burada küçük bir mezar alt yapısının dışında büyük bir anıtsal alt
yapı var. Olasılıkla 5 ya da 6. yüzyılda bu alt yapının üzerine bir sütunlu
bazilika inşa edilmiş. Ancak daha sonra Bizans'ın son yıllarında bu bazilika
biraz plan değişikliğine uğramış sütunları duvar içine saklanmış. Yapının biraz
daha batıya mekanlar eklenmiş. Güneybatı köşeye sarnıç ve şapel yapılmış,
boyutlar büyümüş. Farklı mimari farklı plan ortaya koymuşlar. Belki de önceki
yıllarda höyük üzerine kurulan bu yapı depremde yıkıldı. Orta Bizans'ta bu yapı
güçlendirilerek yeniden kullanma gereği duyulmuş. Bu yıllarda kilisenin de
anlamı değişiyor. Burası piskoposluk merkeziyken 13. yüzyılda başpiskoposluğa
yükseliyor. Dolayısıyla anıtsal yapıyı daha görkemli kılıyorlar ki biz bunu
mimari yapısıyla daha iyi algılayabiliyoruz. Buradaki yapı henüz tam
açılmamasına karşın Yerebatan Sarnıcı'nın küçük bir kopyası” dedi.
ÖNEMLİ BİR ÜRETİM MERKEZİ
Batı Anadolu arkeolojisine yeni ve önemli veriler kazandıran Kadı Kalesi
kazılarında bir ilkin ortaya çıktığını belirten Prof. Dr. Mercangöz, “Genellikle
kilise kalıntılarında rahiplerin, din adamlarının mezarlarına rastlanır. Oysa
buradaki kazıda kadın ve çocuk mezarları da bulduk. Kilise yapısının üst
bölümlerinde sıradan vatandaşların bulunduğu mezarlar açtık. Mekanlar açığa
kavuştukça burasının özellikle bir mezar yapısına dönüştüğünü bulduk. Altın sırma işlemeli piskoposluk atkıları ile pek çok değerli
kalıntı bulduk. 13'ncü yüzyılın sonunda yaşanan depremde bu alan kullanılmaz
hale gelen kale yıkıntıları kaldırmadan üzerine tekrar bir seramik, cam üretimi
ayrıca kuyum üretiminin yapıldığına dair kuyum kalıplarına ulaştık. İkona
üretimini sıradan insanlar yapmaz. İkona manastırlarda üretilir. Burada önemli
ikona örnekleri de bulduk” dedi.
DNA VE GEN HARİTALARI ÇIKARILACAK
Kale ve içindeki kilisede buldukları insan kemiklerini DNA testine göndererek
bir gen haritası çıkarmaya çalışacaklarını da anlatan Mercangöz, şunları
söyledi: “Kadıkalesi kazı çalışmalarımızda normalde açtığımız her mezardaki
kemikler antropolojik olarak değerlendirilip ölünün kimliğiyle ilgili araştırma
yapılıyor. Geçen yıldan burada yaptığımız kazılardan çıkan 5 ölüden alınan DNA,
Türkiye de diğer antik kentlerde ve ören yerlerinden toplananlarla
karşılaştırılmak üzere gönderildi. İstanbul'dan
gelen bir hekim arkadaşımız aramızda. Kendisi bir cerrah ve kendi ekibiyle gen
araştırması yapıyor. Kazılarımızda çıkan mezarlarda araştırmalar yaparak
çalışmalarımıza bir özgünlük kazandırıyor.” Kadı Kalesi kazıları, 50 işçi,
10 uzman ile yürütülüyor.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
Kadıkalesi'nde müthiş buluş
Kazılarda İstanbul Sultanahmet semtindeki sarnıcın küçük boyutlusu bulundu..
Kuşadası'nda Kadı Kalesi'ndeki kazı çalışmalarında İstanbul'un Sultanahmet Semti'ndeki Yerebatan Sarnıcı'nın küçük bir kopyası bulundu. Sarnıcın tamamen ortaya çıkartılması için çalışmaların sürdüğü bildirildi.
Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kuşadası Belediyesi ve Ege Üniversitesi İşbirliği'yle, Kadı Kalesi'nde, 11 yıl önce başlayan kazı çalışmalarında arkeologların ezberini bozacak kalıntılara ulaşıldı. Kazılara başkanlık eden Ege Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölüm Başkanı ve Bizans Sanatı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Zeynep Mercangöz, Kale kazısı diye başladıkları çalışmaların buluntularla farklı bir yola girdiğini söyledi.
MEZAR BEKLERKEN SARNIÇ BULDULAR
Kazı Başkanı Prof. Dr. Mercangöz, manastır kazıları sürerken çok sayıda çömlek, kuyumculuk kalıpları, cam-seramik üretim malzemeleri bulduklarını belirterek, “Manastır'ın altında bulduğumuz anıtsal yapı ise en büyük keşfimiz. 2011 yılındaki kazı çalışmalarımızda kilisede büyük bir altyapı bulduk. Kiliselerde yaygın olarak kutsal mezarların bulunduğu kripto görürüz. Efes'teki Yuannis Bazilikası ve Saint Jean Kiliselerinin altında Yahya'nın mezarı vardır. Ama buradaki kilisenin altındaki bulduğumuz böyle büyük anıtsal yapısı yok. Belki burası da böyle bir mezara ev sahipliği yapıyor. Fakat henüz mezarı bulamadık. Burada küçük bir mezar alt yapısının dışında büyük bir anıtsal alt yapı var. Olasılıkla 5 ya da 6. yüzyılda bu alt yapının üzerine bir sütunlu bazilika inşa edilmiş. Ancak daha sonra Bizans'ın son yıllarında bu bazilika biraz plan değişikliğine uğramış sütunları duvar içine saklanmış. Yapının biraz daha batıya mekanlar eklenmiş. Güneybatı köşeye sarnıç ve şapel yapılmış, boyutlar büyümüş. Farklı mimari farklı plan ortaya koymuşlar. Belki de önceki yıllarda höyük üzerine kurulan bu yapı depremde yıkıldı. Orta Bizans'ta bu yapı güçlendirilerek yeniden kullanma gereği duyulmuş. Bu yıllarda kilisenin de anlamı değişiyor. Burası piskoposluk merkeziyken 13. yüzyılda başpiskoposluğa yükseliyor. Dolayısıyla anıtsal yapıyı daha görkemli kılıyorlar ki biz bunu mimari yapısıyla daha iyi algılayabiliyoruz. Buradaki yapı henüz tam açılmamasına karşın Yerebatan Sarnıcı'nın küçük bir kopyası” dedi.
ÖNEMLİ BİR ÜRETİM MERKEZİ
Batı Anadolu arkeolojisine yeni ve önemli veriler kazandıran Kadı Kalesi kazılarında bir ilkin ortaya çıktığını belirten Prof. Dr. Mercangöz, “Genellikle kilise kalıntılarında rahiplerin, din adamlarının mezarlarına rastlanır. Oysa buradaki kazıda kadın ve çocuk mezarları da bulduk. Kilise yapısının üst bölümlerinde sıradan vatandaşların bulunduğu mezarlar açtık. Mekanlar açığa kavuştukça burasının özellikle bir mezar yapısına dönüştüğünü bulduk. Altın sırma işlemeli piskoposluk atkıları ile pek çok değerli kalıntı bulduk. 13'ncü yüzyılın sonunda yaşanan depremde bu alan kullanılmaz hale gelen kale yıkıntıları kaldırmadan üzerine tekrar bir seramik, cam üretimi ayrıca kuyum üretiminin yapıldığına dair kuyum kalıplarına ulaştık. İkona üretimini sıradan insanlar yapmaz. İkona manastırlarda üretilir. Burada önemli ikona örnekleri de bulduk” dedi.
DNA VE GEN HARİTALARI ÇIKARILACAK
Kale ve içindeki kilisede buldukları insan kemiklerini DNA testine göndererek bir gen haritası çıkarmaya çalışacaklarını da anlatan Mercangöz, şunları söyledi:
“Kadıkalesi kazı çalışmalarımızda normalde açtığımız her mezardaki kemikler antropolojik olarak değerlendirilip ölünün kimliğiyle ilgili araştırma yapılıyor. Geçen yıldan burada yaptığımız kazılardan çıkan 5 ölüden alınan DNA, Türkiye de diğer antik kentlerde ve ören yerlerinden toplananlarla karşılaştırılmak üzere gönderildi. İstanbul'dan gelen bir hekim arkadaşımız aramızda. Kendisi bir cerrah ve kendi ekibiyle gen araştırması yapıyor. Kazılarımızda çıkan mezarlarda araştırmalar yaparak çalışmalarımıza bir özgünlük kazandırıyor.”
Kadı Kalesi kazıları, 50 işçi, 10 uzman ile yürütülüyor.
En Çok Okunan Haberler