Kuşadası nda bir banka şubesini basıp, 17 kişiyi rehin alan şahıs 57 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Haber Giriş Tarihi: 08.10.2011 14:57
Haber Güncellenme Tarihi: 01.01.1970 02:00
Kaynak:
Haber Merkezi
adaninsesi.com
Kuşadası'nda, bir banka şubesini basıp, 17 kişiyi rehin aldığı gerekçesiyle Söke Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanan 31 yaşındaki Serkan Sağlam, toplam 57 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Sağlam'ın avukatı, müvekkilinin soygun değil, hükümeti para politikalarını protesto için bankayı bastığının gözardı edildiğini ileri sürüp, karara itiraz edeceklerini söyledi.
Çeşitli bankalara toplam 20 bin TL kredi kartı borcu bulanan Serkan Sağlam, 13 Mayıs 2009 tarihinde, bir bankanın Kuşadası Şubesi'ni basıp, 17 kişiyi rehin aldı. Kendini 'Çilekeş' olarak tanıtan Sağlam'ın amacının soygun olmadığı kısa bir süre sonra anlaşıldı. Sağlam, polislere gönderdiği notta sesini duyurmak ve amacını açıklamak için bir gazetecinin içeri gönderilmesini istedi. Ancak, güvenlik gerekçesiyle Sağlam'ın bu talebi kabul edilmedi. Kendisiyle ilgili çıkan haberleri izlemesi için bankaya televizyon götüren polis, bir anlık dalgınlığından yararlanıp, Sağlam'ı etkisiz hale getirip, gözaltına aldı. Sağlam'ın üzerinde yapılan aramada 'Yapılacaklar' adı altında 'Para alınacak. Helikopter istenecek' gibi ifadelerin yer aldığı bir liste ele geçirildi.
Olayın ardından tutuklanan Sağlam, hakkında, KuşadasıAsliye Ceza Mahkemesi'nde, 'Hürriyeti kısıtlama', 'Genel güvenliği tehlikeye sokma' ve 'Ruhsatsız silah bulundurmak' suçlarından dava açıldı. Ancak, mahkeme Sağlam'ın üzerinden çıkan listeyi dikkate alıp, 'Yağmaya teşebbüs' suçunu da eklenerek dava dosyasını Söke Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi. İki yıldır süren davada Sağlam, toplam 57.5 yıl cezasına çarptırıldı. Sağlam'ın avukatı Gülhan Tabak, karara itiraz edeceklerini söyledi. Avukat Tabak, müvekkilinin bankada, gerek rehin aldığı kişilerin üzerindeki, gerekse banka kasa veya çekmecelerindeki paralara hiç dokunmadığı halde 'Yağma' suçundan ceza aldığını öne sürdü. Rehin aldığı 17 kişi için hürriyeti kısıtlamaktan bir ceza verilip ağırlaştırılması gerektiğini de savunan Avukat Tabak, "Ancak, böyle yapılmayıp her bir rehine için ayrı ayrı ceza verildi. Müvekkilinin eylem yaptığı dönemde Türkiye'de kredi kartı mağduru sayısının çığ gibi artmış, bu nedenle intiharlar ve eylemler çoğalmıştı. Kredi kartı borcu bulunan müvekkilim Sağlam da psikolojik durumunun etkisiyle böyle bir eyleme kalkışmıştır. Müvekkilimin amacının soygun olmadığı, dikkatleri hükümetin kredi kartı politikasına çekmek olduğu hep görmezden gelindi. Olayda, soygun ve yağmaya teşebbüsü yoktu" dedi.
Avukat Tabak, müvekkilinin tüm eylem boyunca ne rehinelerden ne de banka çalışanları üzerlerindeki, kasa veya çekmecelerdeki paralarla ilgili hiçbir talepte bulunmadığını da öne sürdü.
Müvekkilinin psikolojik sorunların da olduğuna dikkati çeken Avukat Tabak, şunları söyledi: "Müvekkilim, Kuzey Irak'ta bir yıl görevli kalmış. Bazı psikolojik rahatsızlıkları var. ABD'li askerlerin Vietnam'da yaşadığı sendrom gibi değerlendirerek Adli Tıp Kurumu'ndan rapor istedik. 'Rahatsızlığı var ancak cezai ehliyeti de var' diye, cevap geldi. Psikolojik rahatsızlığın ne zaman ortaya çıkacağı belli değil ki. Bugün cezai ehliyeti olduğu belirlenen olayın hemen sonrasında her şey normal olabilir."
Avukat Tabak, Sağlam'ın amacının kimseye zarar vermek olmadığına da dikkati çekip, "Bankadayken sürekli hükümeti protesto etmek için eylemi yaptığını söylemiş. Sıkıntılı saatler boyunca personel ve rehinelere su vermiş. Onlara zarar verecek davranışta da bulunmamış. Hatta hasta olduğunu söyleyen yaşlı birini serbest bırakmış. Yine aynı şekilde 'Gitmem gerekiyor. Yoksa işimi kaybederim' diyen bir kişiyi de aynı şekilde salmış."
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
Çilekeş eylemciye 57 yıl ceza
Kuşadası nda bir banka şubesini basıp, 17 kişiyi rehin alan şahıs 57 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Kuşadası'nda, bir banka şubesini basıp, 17 kişiyi rehin aldığı gerekçesiyle Söke Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanan 31 yaşındaki Serkan Sağlam, toplam 57 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Sağlam'ın avukatı, müvekkilinin soygun değil, hükümeti para politikalarını protesto için bankayı bastığının gözardı edildiğini ileri sürüp, karara itiraz edeceklerini söyledi.

Çeşitli bankalara toplam 20 bin TL kredi kartı borcu bulanan Serkan Sağlam, 13 Mayıs 2009 tarihinde, bir bankanın Kuşadası Şubesi'ni basıp, 17 kişiyi rehin aldı. Kendini 'Çilekeş' olarak tanıtan Sağlam'ın amacının soygun olmadığı kısa bir süre sonra anlaşıldı. Sağlam, polislere gönderdiği notta sesini duyurmak ve amacını açıklamak için bir gazetecinin içeri gönderilmesini istedi. Ancak, güvenlik gerekçesiyle Sağlam'ın bu talebi kabul edilmedi. Kendisiyle ilgili çıkan haberleri izlemesi için bankaya televizyon götüren polis, bir anlık dalgınlığından yararlanıp, Sağlam'ı etkisiz hale getirip, gözaltına aldı. Sağlam'ın üzerinde yapılan aramada 'Yapılacaklar' adı altında 'Para alınacak. Helikopter istenecek' gibi ifadelerin yer aldığı bir liste ele geçirildi.
Olayın ardından tutuklanan Sağlam, hakkında, Kuşadası Asliye Ceza Mahkemesi'nde, 'Hürriyeti kısıtlama', 'Genel güvenliği tehlikeye sokma' ve 'Ruhsatsız silah bulundurmak' suçlarından dava açıldı. Ancak, mahkeme Sağlam'ın üzerinden çıkan listeyi dikkate alıp, 'Yağmaya teşebbüs' suçunu da eklenerek dava dosyasını Söke Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi. İki yıldır süren davada Sağlam, toplam 57.5 yıl cezasına çarptırıldı.
Sağlam'ın avukatı Gülhan Tabak, karara itiraz edeceklerini söyledi. Avukat Tabak, müvekkilinin bankada, gerek rehin aldığı kişilerin üzerindeki, gerekse banka kasa veya çekmecelerindeki paralara hiç dokunmadığı halde 'Yağma' suçundan ceza aldığını öne sürdü. Rehin aldığı 17 kişi için hürriyeti kısıtlamaktan bir ceza verilip ağırlaştırılması gerektiğini de savunan Avukat Tabak, "Ancak, böyle yapılmayıp her bir rehine için ayrı ayrı ceza verildi. Müvekkilinin eylem yaptığı dönemde Türkiye'de kredi kartı mağduru sayısının çığ gibi artmış, bu nedenle intiharlar ve eylemler çoğalmıştı. Kredi kartı borcu bulunan müvekkilim Sağlam da psikolojik durumunun etkisiyle böyle bir eyleme kalkışmıştır. Müvekkilimin amacının soygun olmadığı, dikkatleri hükümetin kredi kartı politikasına çekmek olduğu hep görmezden gelindi. Olayda, soygun ve yağmaya teşebbüsü yoktu" dedi.
Avukat Tabak, müvekkilinin tüm eylem boyunca ne rehinelerden ne de banka çalışanları üzerlerindeki, kasa veya çekmecelerdeki paralarla ilgili hiçbir talepte bulunmadığını da öne sürdü.
Müvekkilinin psikolojik sorunların da olduğuna dikkati çeken Avukat Tabak, şunları söyledi:
"Müvekkilim, Kuzey Irak'ta bir yıl görevli kalmış. Bazı psikolojik rahatsızlıkları var. ABD'li askerlerin Vietnam'da yaşadığı sendrom gibi değerlendirerek Adli Tıp Kurumu'ndan rapor istedik. 'Rahatsızlığı var ancak cezai ehliyeti de var' diye, cevap geldi. Psikolojik rahatsızlığın ne zaman ortaya çıkacağı belli değil ki. Bugün cezai ehliyeti olduğu belirlenen olayın hemen sonrasında her şey normal olabilir."
Avukat Tabak, Sağlam'ın amacının kimseye zarar vermek olmadığına da dikkati çekip, "Bankadayken sürekli hükümeti protesto etmek için eylemi yaptığını söylemiş. Sıkıntılı saatler boyunca personel ve rehinelere su vermiş. Onlara zarar verecek davranışta da bulunmamış. Hatta hasta olduğunu söyleyen yaşlı birini serbest bırakmış. Yine aynı şekilde 'Gitmem gerekiyor. Yoksa işimi kaybederim' diyen bir kişiyi de aynı şekilde salmış."
En Çok Okunan Haberler