Belediye Meclisi izlenimleri

Kuşadası Belediye Meclisi vardı Salı günü. CHP’li Esat Altungün  başkanlığında 4. Yılını dolduran yönetimin faaliyet raporu ele alındı. Denetleme kurulu raporu okundu. Altungün icraatlarını anlattı. İl Özel İdaresinin, Turizm Bakanlığının, Aydın Valiliğinin neredeyse finansmanının tamamını karşıladığı Güvercinada restorasyonu, KOMER, Kirazlı yolu gibi hizmetleri sahiplendi.  AKP’li meclis üyeleri Behçet Alp ile Tacettin Özden nezaket kuralları çerçevesinde “Bu hizmetler sizin değil” eleştirisi getirdi. Alp, Mimarlık Akademisi üyesi 30 genç mimarın Kuşadası için hazırladıkları projeleri överek “keşke mimarların dört günde yaptığı projelerin en azından birini 4 yıllık iktidarınızda yapabilseydiniz”dedi. Özden ise “seçim öncesi 1 milyon ağaç vaadinizin keşke 100 binini dikseydiniz”dedi.

            Sıra Denetleme Komisyonu raporuna geldi. Altungün’ün “Esat’ı sevenler” kulübü üyesi meclis üyelerinden seçtiği komisyonun raporu pembe tablolar çiziyordu. Fuat Akdoğan’ın dönemi ile Altungün’ün ilk yılında hazırlanan ve ihalelerdeki yolsuzluklar, alımlardaki usulsüzlükleri  sıralayan gayri ciddi (!) detaylar yoktu bu raporda. Bu raporu hazırlayanlar bütçedeki açıkları, paraların nerelere nasıl gittiğini, ihalelerde usulsüzlük yapılıp yapılmadığını, belediyenin yasalara uygun yönetildiğini, hizmet ürettiğini, başarılı olup olmadığı gibi detaylarla uğraşmamışlardı. Onların Kuşadası Belediyesini Kurtaracak, bütçe açıklarını kapatacak, dev yatırımlara kaynak yaratacak çok önemli önerileri vardı.

            “Kırtasiye, temizlik maddelerinin toplu alımlarına dikkat ve özen gösterilmesi gerekir.”

            İşte bu!!

            Rapor dediğiniz böyle olur.

            KAMEK’ten pis kokular geliyormuş..Universal sözleşmeleri, hizmet alımları tartışmalıymış.. Nazilli Pazaryeri, otoparklar, plajlar dillerdeymiş, personel ücretlerini alamıyor, belediyeye iş yapan firmalar kapıya dayanmış, belediye batmış hizmet üretemiyormuş.. Bunların ne önemi var ki..

Neymiş..Kırtasiye ve Temizlik maddelerinin toplu alınmasına dikkat edilmeliymiş.

            CHP’li Ömer Günel, “Denetleme kurulu raporuna göre 139 trilyon borcumuz var. Faizleri ve Japon yeni ile 35 trilyon ile  birlikte 176 trilyon borç var” deyince, başkan Altungün sinirlendi. Günel’e “Bak AKP’liler bile bunu sormadı, sen niye soruyorsun. Borcumuz 176 değil, 139 trilyon.Bir belediye çalışıyorsa, hizmet üretiyorsa doğal olarak borçlanacaktır” diyerek ayar vermeye çalıştı.

            Bir an gözlerimi kapattım. Dört yılda Kuşadası halkına bu borcu yüklemeye neden olan hizmetleri düşündüm. Bu iktidarın en büyük icraatı olan Amcanın Kadınlar denizindeki inşaatı geldi gözlerimin önüne. Ama belediye bütçesinden yapılmadığı için geçtim onu hemen. Sonra Aklıma CHP Genel başkanının açtığı iki park, 50 kuruşa çay satan iki kahvehane, birkaç yüz metre asfalt yol geldi.. Haa..  Işıkçının, sesçinin, pankartçının yüzünü güldüren sanat etkinliklerimiz var.

Kuşadası’nı Allah kurtarmış. Bu iktidar kazara seçim öncesi vaatleri olan  Arıtma tesisini yapsa, sahil düzenlemesini tamamlasa, 1 milyon ağaç dikse, her eve bir sigortalı için girişimde bulunsa, gençlik merkezi kursa belediyenin borcu Türkiye’nin dış borcuna yetişirdi. Bu borca da şükür..  

            Resmi kayıtlara göre rahmetli tüm başkanlar, Engin Berberoğlu ile Fuat Akdoğan’ın Altungün’ün göreve başladığı güne kadar bıraktığı borç 87 Trilyon. Altungün’ün sadece dört yıllık icraatında buna eklediği borç miktarı ise 53 trilyon. Seçim ekonomisi uygulayacak Altungün’ün görev süresi sonuna kadar, belediye tarihinin tüm borçlarına eşit hale getireceğini tahmin etmek için müneccim olmak gerekmez. Yani bu iktidardan görevi almaya heveslenen -hangi partiden olursa olsun- adaylar, en iyimser hesapla 175 trilyon borcu ödemeyi göze alması gerekiyor.

            Dört yıl önce gazeteler “halıcıyı, gümüşçüyü, lokantayı batıran belediyeyi batırır” haberleri yaparken inanmayanlara ithaf olunur…