Ege ve Marmara bölgelerineki illerin baro başkanları Kuşadası'nda toplandı.
Haber Giriş Tarihi: 05.06.2016 14:53
Haber Güncellenme Tarihi: 01.01.1970 02:00
Kaynak:
Haber Merkezi
adaninsesi.com
Ege ve Marmara bölgelerineki illerin baro başkanları Kuşadası'nda toplandı. Toplantı ardından imzalanan sonuç bildirgesinde Barolar, Almanya Parlamenotosu'nun sözde Ermeni soykırımı karanını tanımadıklarını belirtip, yargı bağımsızlığı konusundaki açıkmaları nedeniyle de hükümete eleştirilerde bulunuldu.
Genişletilmiş Ege ve Marmara Baro Başkanları Toplantısı, Aydın Barosu'nun evsahipliğinde Amara Sealight Elite Hotel'de yapıldı. Toplantıda meslek sorunlarının yanı sıra yargıda on gelişmeler, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı ile hukuk devleti ve demokrasi sorunları görüşüldü. Toplantı sonunda hazırlanan sonuç bildirgesinin ilk maddesinde Alman Federal Parlamentosu'nun sözde Ermeni soykırımıyla ilgili aldığı kararın tanınmadığı vurgulandı. Baro Başkanları, şu açıklamayı yaptı:
"Kendisini 'mahkeme' ve 'tarihçi' yerine koyarak, hiçbir ciddi bilimsel ve tarihsel referansa dayanmayan, gerçeklikten ve ciddiyetten uzak, tek taraflı, dostluğa sığmayan karar kabul edilemez. Alman meclisinin bilimsel ve tarihsel araştırmaların önünü tıkayan böyle bir karar almaya hakkı, yetkisi ve haddi bulunmamaktadır. Kin ve düşmanlık tohumları eken, yaraları kaşıyıp kanatan bu kararı tanımıyoruz ve kabul etmiyoruz. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin yerleşmiş kararlarına da açıkça aykırı olan bu karar, Almanya'nın kendi soykırımcılığına ortak arama gayretinin dışında bir anlam taşımamaktadır. Alman Devleti bu haksız ve hukuksuz tutumunun sonuçlarına katlanacaktır."
"YÜKSEK YARGI SORUMLULUKLARINA UYGUN DAVRANMALI"
Baroların sonuç bildirgesinde yüksek yargı başkanlarının, tarafsız olmadığı kendi eylem ve söylemleri ile sabit olan, anayasa ve yargı ile ilgili olumsuz tutumu belli olduğu öne sürülen Cumhurbaşkanı ile 'yurt gezilerine' çıkmaları eleştirildi. Bildirgede yüksek yargı başkanlarının bu gezilere çıkması eleştirilirken, "Anayasal konumlarına, yargı bağımsızlığına ve tarafsızlığına uygun olmayan, yargının saygınlığını zedeleyen, yargı ile ilgili kaygı ve kuşkuları haklı kılan bir tutumdur, kabul edilemez. Bu nedenle anayasamızın 6, 9, 11 ve 138'inci maddelerinin ışığında yüksek yargı başkanlarını ve tüm yargı mensuplarını hem görüntüde hem de özde yargı bağımsızlığına ve saygınlığına, anayasal konumlarına, Türk milletine olan sorumluluklarına uygun davranmaya davet ediyoruz."
Bildirgede, yargı bağımsızlığı konusunda iktidar cephesinin açıklamaları ise "dehşet verici" olarak nitelendirildi.
"YARGININ TARAFSIZ OLMASI ŞART"
Sonuç bildirgesinde ayrıca, şu ifadeler yer aldı:
"Demokrasi ve hukuk devletinin temeli olan kuvvetler ayrılığı ilkesi kapsamında ve anayasaya göre yargı kimseye 'bağlı', 'bağımlı' olmayıp sadece Türk Milleti adına, hukuka, kanuna ve vicdanına göre karar verir, kimseden emir, talimat almaz. Hukuk güvenliği herkes için bir gerekliliktir. Bunun için de yargının bağımsız ve tarafsız olması şarttır. Bu nedenle siyasi iktidar dahil hiçbir gücün yargıya egemen olmasına izin verilmemelidir. Buna bağlı olarak konum ve sıfatı ne olursa olsun ülkeyi yönetenlerin ve herkesin anayasaya, hukuka uygun davranması bir zorunluluktur. Hiç kimse kaynağını anayasadan almayan bir yetkiyi kullanamaz. Anayasayı askıya alıp çiğneyemez. Buna göz yumamaz. Bu tür davranışlar suçtur. Anayasanın fiilen askıya alınıp çiğnenmesine, hukuksuzluğa, bilinçli ve sistematik olarak yaratılan fiili duruma hukuki kılıf oluşturulmasına alışmayacağız. Bu tür oldu bittileri kabul etmeyeceğiz. Bunlarla sonuna kadar mücadele edeceğiz" denildi.
"AVUKATLARA SİLAH DOĞRULTULAMAZ"
Tekirdağ'da iki avukatın mağdur vekili sıfatı ile gittikleri Çarşı Polis Merkezi Amirliği'nde polisler tarafından darp edilip, hakarete uğradığı iddialarına da değinilen bildirgede şu ifadelere yer verildi:
"Son dönemlerde, kolluk görevlilerinin avukatların görevlerini yapmasını engelleyen ve güçleştiren, saygınlığına aykırı, silah doğrultma, tehdit ve hakaret boyutuna ulaşan tutum ve davranışlar kabul edilemez. Avukatlara yönelik olarak sarf edilen, haksız ve saldırı niteliği taşıyan sözlerin sahiplerini de hadlerini aşmamaya ve sözcüklerini seçerken dikkatli ve saygılı olmaya davet ediyoruz. Bu hususta yetkilileri uyarıyor, bu tür tutum ve davranışlarla sonuna kadar mücadele edileceğini, her türlü yasal ve idari yola başvurulacağını da tekrar belirtiyoruz. Yurttaşların hak ve özgürlüklerinin güvencesi, koruyucusu ve kollayıcısı olan avukatların mesleki sorunları kendi kişisel sorunları değil, hak arama özgürlüğüne dair sorunlardır. Bu sorunların çözülmesi ve daha güçlü bir avukatın varlığının, hukuk devletinin ve hak arama hürriyetinin teminatı olduğu unutulmamalıdır."
"HUKUK DIŞINA ÇIKILMAMALI"
Ülkenin üniter yapısının korunması, huzur ve güvenliğin tesisi için terörle kararlılıkla mücadele edilmesi gerektiğinin vurgulandığı bildirgede şu cümleler yer aldı:
"Ancak bu mücadelede alınan ve uygulanan önlemler demokratik hukuk devletinin gereklerine uygun ve orantılı olmalı. Hiçbir şekilde hukukun dışına çıkılmamalıdır. Daha önce de belirttiğimiz üzere, önemine binaen şu hususları bir kez daha tekrar etmek isteriz ki üniter devletten, Misak-ı Milli ile belirlenen sınırlardan, anayasanın değiştirilemez ilk dört maddesinde ifadesini bulan anayasal ilkelerden, hukuk devleti ve demokratik rejimden, ülkenin bir karış toprağından hiçbir şekilde vazgeçilemez ve taviz verilemez. Emperyalist planlar doğrultusunda Türkiye'yi bir kardeş kavgasına götürebilecek bir takım provokasyonlara karşı uyanık olunmalı, etnik veya mezhepsel ayrımlar reddedilmeli, yurttaşlık temelinde kardeşlik ve birlikten uzaklaşılmamalı, milli birlik ve beraberliğe, hukukun üstünlüğüne sımsıkı sarılınmalı, emperyalizme karşı birlik olunmalıdır .Siyaset alanında belirli bir seviye ve üslup muhafaza edilmeli, ülkenin ve ulusun çıkarları, cumhuriyet değerleri ortak payda ve yol gösterici olmalıdır."
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
Barolar yargı bağımsızlığı istedi
Ege ve Marmara bölgelerineki illerin baro başkanları Kuşadası'nda toplandı.
Ege ve Marmara bölgelerineki illerin baro başkanları Kuşadası'nda toplandı. Toplantı ardından imzalanan sonuç bildirgesinde Barolar, Almanya Parlamenotosu'nun sözde Ermeni soykırımı karanını tanımadıklarını belirtip, yargı bağımsızlığı konusundaki açıkmaları nedeniyle de hükümete eleştirilerde bulunuldu.
Genişletilmiş Ege ve Marmara Baro Başkanları Toplantısı, Aydın Barosu'nun evsahipliğinde Amara Sealight Elite Hotel'de yapıldı. Toplantıda meslek sorunlarının yanı sıra yargıda on gelişmeler, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı ile hukuk devleti ve demokrasi sorunları görüşüldü. Toplantı sonunda hazırlanan sonuç bildirgesinin ilk maddesinde Alman Federal Parlamentosu'nun sözde Ermeni soykırımıyla ilgili aldığı kararın tanınmadığı vurgulandı. Baro Başkanları, şu açıklamayı yaptı:
"Kendisini 'mahkeme' ve 'tarihçi' yerine koyarak, hiçbir ciddi bilimsel ve tarihsel referansa dayanmayan, gerçeklikten ve ciddiyetten uzak, tek taraflı, dostluğa sığmayan karar kabul edilemez. Alman meclisinin bilimsel ve tarihsel araştırmaların önünü tıkayan böyle bir karar almaya hakkı, yetkisi ve haddi bulunmamaktadır. Kin ve düşmanlık tohumları eken, yaraları kaşıyıp kanatan bu kararı tanımıyoruz ve kabul etmiyoruz. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin yerleşmiş kararlarına da açıkça aykırı olan bu karar, Almanya'nın kendi soykırımcılığına ortak arama gayretinin dışında bir anlam taşımamaktadır. Alman Devleti bu haksız ve hukuksuz tutumunun sonuçlarına katlanacaktır."
"YÜKSEK YARGI SORUMLULUKLARINA UYGUN DAVRANMALI"
Baroların sonuç bildirgesinde yüksek yargı başkanlarının, tarafsız olmadığı kendi eylem ve söylemleri ile sabit olan, anayasa ve yargı ile ilgili olumsuz tutumu belli olduğu öne sürülen Cumhurbaşkanı ile 'yurt gezilerine' çıkmaları eleştirildi. Bildirgede yüksek yargı başkanlarının bu gezilere çıkması eleştirilirken, "Anayasal konumlarına, yargı bağımsızlığına ve tarafsızlığına uygun olmayan, yargının saygınlığını zedeleyen, yargı ile ilgili kaygı ve kuşkuları haklı kılan bir tutumdur, kabul edilemez. Bu nedenle anayasamızın 6, 9, 11 ve 138'inci maddelerinin ışığında yüksek yargı başkanlarını ve tüm yargı mensuplarını hem görüntüde hem de özde yargı bağımsızlığına ve saygınlığına, anayasal konumlarına, Türk milletine olan sorumluluklarına uygun davranmaya davet ediyoruz."
Bildirgede, yargı bağımsızlığı konusunda iktidar cephesinin açıklamaları ise "dehşet verici" olarak nitelendirildi.
"YARGININ TARAFSIZ OLMASI ŞART"
Sonuç bildirgesinde ayrıca, şu ifadeler yer aldı:
"Demokrasi ve hukuk devletinin temeli olan kuvvetler ayrılığı ilkesi kapsamında ve anayasaya göre yargı kimseye 'bağlı', 'bağımlı' olmayıp sadece Türk Milleti adına, hukuka, kanuna ve vicdanına göre karar verir, kimseden emir, talimat almaz. Hukuk güvenliği herkes için bir gerekliliktir. Bunun için de yargının bağımsız ve tarafsız olması şarttır. Bu nedenle siyasi iktidar dahil hiçbir gücün yargıya egemen olmasına izin verilmemelidir. Buna bağlı olarak konum ve sıfatı ne olursa olsun ülkeyi yönetenlerin ve herkesin anayasaya, hukuka uygun davranması bir zorunluluktur. Hiç kimse kaynağını anayasadan almayan bir yetkiyi kullanamaz. Anayasayı askıya alıp çiğneyemez. Buna göz yumamaz. Bu tür davranışlar suçtur. Anayasanın fiilen askıya alınıp çiğnenmesine, hukuksuzluğa, bilinçli ve sistematik olarak yaratılan fiili duruma hukuki kılıf oluşturulmasına alışmayacağız. Bu tür oldu bittileri kabul etmeyeceğiz. Bunlarla sonuna kadar mücadele edeceğiz" denildi.
"AVUKATLARA SİLAH DOĞRULTULAMAZ"
Tekirdağ'da iki avukatın mağdur vekili sıfatı ile gittikleri Çarşı Polis Merkezi Amirliği'nde polisler tarafından darp edilip, hakarete uğradığı iddialarına da değinilen bildirgede şu ifadelere yer verildi:
"Son dönemlerde, kolluk görevlilerinin avukatların görevlerini yapmasını engelleyen ve güçleştiren, saygınlığına aykırı, silah doğrultma, tehdit ve hakaret boyutuna ulaşan tutum ve davranışlar kabul edilemez. Avukatlara yönelik olarak sarf edilen, haksız ve saldırı niteliği taşıyan sözlerin sahiplerini de hadlerini aşmamaya ve sözcüklerini seçerken dikkatli ve saygılı olmaya davet ediyoruz. Bu hususta yetkilileri uyarıyor, bu tür tutum ve davranışlarla sonuna kadar mücadele edileceğini, her türlü yasal ve idari yola başvurulacağını da tekrar belirtiyoruz. Yurttaşların hak ve özgürlüklerinin güvencesi, koruyucusu ve kollayıcısı olan avukatların mesleki sorunları kendi kişisel sorunları değil, hak arama özgürlüğüne dair sorunlardır. Bu sorunların çözülmesi ve daha güçlü bir avukatın varlığının, hukuk devletinin ve hak arama hürriyetinin teminatı olduğu unutulmamalıdır."
"HUKUK DIŞINA ÇIKILMAMALI"
Ülkenin üniter yapısının korunması, huzur ve güvenliğin tesisi için terörle kararlılıkla mücadele edilmesi gerektiğinin vurgulandığı bildirgede şu cümleler yer aldı:
"Ancak bu mücadelede alınan ve uygulanan önlemler demokratik hukuk devletinin gereklerine uygun ve orantılı olmalı. Hiçbir şekilde hukukun dışına çıkılmamalıdır. Daha önce de belirttiğimiz üzere, önemine binaen şu hususları bir kez daha tekrar etmek isteriz ki üniter devletten, Misak-ı Milli ile belirlenen sınırlardan, anayasanın değiştirilemez ilk dört maddesinde ifadesini bulan anayasal ilkelerden, hukuk devleti ve demokratik rejimden, ülkenin bir karış toprağından hiçbir şekilde vazgeçilemez ve taviz verilemez. Emperyalist planlar doğrultusunda Türkiye'yi bir kardeş kavgasına götürebilecek bir takım provokasyonlara karşı uyanık olunmalı, etnik veya mezhepsel ayrımlar reddedilmeli, yurttaşlık temelinde kardeşlik ve birlikten uzaklaşılmamalı, milli birlik ve beraberliğe, hukukun üstünlüğüne sımsıkı sarılınmalı, emperyalizme karşı birlik olunmalıdır .Siyaset alanında belirli bir seviye ve üslup muhafaza edilmeli, ülkenin ve ulusun çıkarları, cumhuriyet değerleri ortak payda ve yol gösterici olmalıdır."
BİLDİRİLYİ KIMLER İMZALADI?
Bildiriye; Aydın Barosu Başkanı Gökhan Bozkurt, Ankara Barosu Başkanı Hakan Canduran, Antalya Barosu Başkanı Alper Tunga Bacanlı, Balıkesir Barosu Başkanı Yaşar Meyvacı, Bilecik Barosu Başkanı Halime Aynur, Burdur Barosu Başkanı Ramazan Gedik,Bursa Barosu Başkanı Ekrem Demiröz, Çanakkale Barosu Başkanı Bülent Şarlan, DenizliBarosu Başkanı Müjdat İlhan, Edirne Barosu Yönetim Kurul Üyesi Sayman Kaan Polat,Gaziantep Barosu Başkanı Bektaş Şarklı, İstanbul Barosu Ümit Kocasakal, İzmir Barosu Başkanı Aydın Özcan, Kocaeli Barosu Başkanı Sertif Gökçe, Manisa Barosu Başkanı Ali Arslan, Mersin Barosu Başkanı Alpay Antmen, Muğla Barosu Başkanı Cumhur Uzun, UşakBaro Başkanı Baki Kantar, Sakarya Barosu Başkanı Zafer Kazan, Tekirdağ Barosu Genel Sekreteri Havva Nalbant Tekin, Yalova Barosu Başkanı Hakan Gergeroğlu imza attı.
En Çok Okunan Haberler