BARIŞ AKTİVİSTLERİ KUŞADASI NA GELDİ, MUHATAP BULAMADI

Japonya’da 1945’de Hiroşima ve Nagazaki’ye atılan atom bombası felaketinden mucize eseri kurtulan 4 kişinin de aralarında bulunduğu 800 nükleer silah karşıtı barışsever, Barış Gemisi’yle (Peace Boat)  Kuşadası İlçesi’ne geldi. Her ülkede yerel yöneticiler ve sivil toplum örgütlerinin karşıladığı barış gönüllüleri, Kuşadası’nda karşılarında kimseyi göremedi. Kuşadası'nda bulundukları süre içerisinde sadece  gazeteci Latif Sansür ile görüşen barış aktivistleri,amaçlarının nükleersiz bir dünya olduğunu söyledi.

Japonya’nın Yakohama Limanı’ndan hareket eden Barış Gemisi , Vietnam, Singapur, Hindistan ve İsrail’den sonra, rotasını nükleer santral kurma hazırlıkları içindeki Türkiye’ye çevirdi. Japonya’da nükleer silahsızlanma için mücadele veren, düşünce kuruluşu Peace Depot’a ait Barış Gemisi (Peace Boat), aralarında 1945’de Hiroşima ve Nagazaki’ye atılan atom bombası felaketinden mucize eseri kurtulan dört kişinin de bulunduğu 800 barış gönüllüsüyle Kuşadası Limanı’na demirledi. Gittikleri ülkelerde yerel otoriteler ve sivil toplum örgütlerince karşılanan, nükleer silahlanmaya karşı olan barış gönüllüleri karşılarında kimseyi bulamayınca, deneyimlerini de Kuşadası’nda kimseyle paylaşamadılar.

Sabah saatlerinde Kuşadası Limanı’na yanaşan barış gönüllülerinin bir bölümü Efes ve Meryemana Evi’ne giderken, bir bölümü de Kuşadası’nı gezdi. Barış gönüllüleri sözcüsü Kaz Egashira, gittikleri ülkelerde nükleersiz bir dünya istediklerini belirterek, "Atom bombası felaketinin canlı tanıkları yaşadıklarını anlatıyor. Benzer bir felaketi, Japonya’da 2011 yılında meydana gelen depremin ardından oluşan tsunaminin Fukuşima Nükleer Santrali’ni vurmasından sonra yaşayan üniversite öğrencileri, deneyimlerini paylaşıyor" dedi.

“1 ülke bile savaş başlatsa, tüm dünya mahvolur”

Hiroşima ve Nagazaki’ye 1945’de atılan atom bombası felaketinden mucize eseri kurtulan ve Japonya’da ’Hibakusha’ olarak anılan dört Japon yaşadıklarını anlattı. Hiroşima’ya atom bombasının atıldığı tarihte 16 yaşında olduğunu söyleyen Miyake Nobuo, dünyada nükleer silahlanmanın hızla sürmesinin endişe verici olduğunu vurguladı. Bugün dünyada 20 binden fazla nükleer silah olduğunu hatırlatan Nobuo, "Bu silahlara sahip ülkelerden biri savaş başlatsa tüm dünya mahvolur. Biz bu deneyimi yaşadık ve bunu tüm dünyaya duyurmak, anlatmak istiyoruz. Bırakın bu kadar bombayı, yeryüzünde tek bir nükleer bombanın bile bulunması çok kötü. Asıl sorun dünyada en fazla nükleer üreten iki ülke Amerika ve Rusya’da. Devletler kendi içlerinde silahları azaltma taraftarı değil. Bu duruma halklar tepki göstermeli. Bu amaçla her yıl birkaç defa Amerika’ya giderek yeni nesle nükleerin ne kadar kötü bir şey olduğunu anlatmaya çalışıyoruz" diye konuştu.

Hiroşima felaketini yaşayan mühendis Nagayama Iwao nükleer silahları ilk test eden ülkelerin birçok kayıplar vermesine rağmen bu silahları üretmeye devam ettiklerini vurguladı. Iwao, " ABD ilk defa bu silahları test ettiğinde bir çok insan yaşamını yitirdi. Çin ve Rusya’da da aynı durum yaşandı. Bu ülkeler bu gerçeği gizlemeye çalışıyor" dedi.

“Bir anne olarak…”
Hibakushalar’dan Tsuchida Kazumi, savaşlar sonrası en fazla annelerin ağladığını, bir kadın olarak bu durumu çok iyi anladığını belirterek, "Bir anne, bir kadın olarak Türkiye’ye barış diliyorum. Tüm Türk kadınları barış içinde yaşasın istiyorum" dedi.

Sugino Nabuko da iki çocuğunu kaybetmiş bir annenin çocuğu olarak, tüm dünya için barış dilediğini söyledi.

Öğrenciler uyardı
Benzer bir felaketi, Japonya’da 2011 yılında meydana gelen depremin ardından oluşan tsunaminin Fukuşima Nükleer Santrali’ni vurmasından sonra yaşayan üniversite öğrencileri, nükleer santral kurma hazırlığı içindeki Türkiye’yi uyardı. Japon öğrenciler, Türk yetkililere "Nükleer güç hiçbir şekilde kontrol edilemez. Türkiye , Fukuşima felaketinden sonra hala nükleer santral kurmak istiyorsa, o bölgedeki insanları çok iyi bilgilendirmeli, onları bekleyen tehlikeyi anlatmalı" diye seslendi.