BAK ŞU KONUŞANA !

Başkan Altungün’e göre yazdıklarımız ne devlet, ne de kamuoyu nezdinde  bir anlam ifade etmiyormuş. Aslında Belediye Başkanı Esat Altungün’de Devletin ilgili birimleri de, Kuşadası Kamuoyu da yazdıklarımızı çok önemsiyor. Çünkü hepsi belgeli, hepsi gerçek.

 Eğer bir belediye başkanı olarak bu kentte yaşayan, bu iddiaları gündeme getiren gazetecilerin önüne çıkma cesaretini gösterebilseydi, kendisine sorardık..

Devlet önemsemiyorsa Organize Suçlar Bürosu elemanları belediyeyi niye bastı, çilingirle kapıları açtırdı. Yardımcın  Erdoğan Uyan neden cezaevine girdi?

 Diğer yardımcın Adem Testici neredeyse ailece yargılanıyor, neden?

 Denetleme Kurulu raporunda ismi geçen personelin ve meclis üyelerin Cumhuriyet Savcılarına neyin ifadesini veriyorlar?

Müfettişler belediyenin müdavimi oldu. Biri gitmeden, diğeri geliyor. İç İşleri Bakanlığı Müfettişleri Kuşadası belediyesine tatile mi geliyor?

Mahkemenin atadığı bilirkişiler sadece bir yıllık icraatta onlarca “ihaleye fesat karıştırma, görevi kötüye kullanma” suçunu sizin yönettiğiniz Kuşadası Belediyesinde  tespit etmedi mi?

Benim evimin suyunu keyfi şekilde kestiğin için yardımcın, her şeyin Uyan ile birlikte ağır ceza yolu görünmedi mi?

Otoparklar konusunda sen, vekilin Ahmet Kireç, iki birim amirin hakkında bakan onayıyla soruşturma izni verilmedi mi?

“Ben istediğimi yaparım, devlet önemsemez” mantığıyla, müfettişlerin uyarısına rağmen, 9  kişiyi keyfi bir yöntemle zabıta ve itfaiyede görevlendirdiğin için diğer yardımcın Mehmet Bademci ile birlikte hakkınızda soruşturma izni verilmedi mi?

Her soruşturma izninin Ağır Ceza mahkemesinde yargılanma anlamına geldiğini bilmiyor musunuz?

Amcanın inşaatı soruşturma ve mahkeme tutanaklarına girmedi mi?

Üç meclis üyesinin üstünkörü hazırladığı 2010 Yılı hesap ve işlemleri neden bağımsız denetim uzmanlarına açmıyorsunuz? Gizlediğiniz bir şey mi var?

Devletin ilgili birimlerinin Kuşadası Belediyesinde yaşananları çok önemsediğini gösteren onlarca soru daha sorabiliriz. Ama “Turpun büyüğü heybede” misali daha asıl konular gündeme gelmedi.

Örneğin KAMEK.. Başlı başına bir organizasyon. Kurcaladıkça kötü kokular çıkıyor.

Çarşamba Pazarı ile Nazilli Pazarında yaşananlara daha sıra gelmedi.

Kamuoyuna gelince..

Kuşadalılar, yandaşlara sınırsız hizmet konusunda en becerikli; Kuşadası söz konusu olduğunda ise en beceriksiz, en iş bilmez, hizmet üretemeyen belediyecilik anlayışını ve başkanını izliyor.

 Kuşadası kamuoyu üç yıla yaklaşan icraatında (Amcaya kıyakları saymazsak), birkaç yüz metre yola asfalt,iki park düzenleyip çay bahçesi açma, iki heykel dikme ile sınırlı olan belediyecilik anlayışını görmüyor mu?

30 Yıla yakın süredir Kuşadası’nda gazetecilik yapıyorum. Hiçbir belediye başkanının bu kadar yok sayıldığını görmedim. Belediye Başkanı Altungün bir meclise, toplantıya  girdiğinde kimse umursamıyor bile. Yaptığı konuşmaları birkaç yandaşı dışında alkışlayan yok.

Belediye çalışanları bile dikkate almıyor, umursamıyor. Onun için herkes kendini başkan, birim amiri, söz sahibi ilan ediyor.

Kamuoyu daha ne yapsın? Tepkisini nasıl göstersin?

Bize gelince…

Biz Altungün yönetimini önemsiyoruz.

Kuşadası’nın geleceğinin daha fazla heba olmaması için..

Belediye kaynaklarının bilirkişilere göre “ihalelere fesat karıştırma, görevi kötüye kullanma”; Altungün’e göre ise “usul hataları”(!) ile çarçur edilmemesi için  önemsiyoruz.

Bu kente sahip çıktığımız için önemsiyoruz.

Altungün’e gelince..

Ona bir çift sözümüz var..

Bence açılan soruşturmaları, dile getirilen iddiaları, kamuoyunda konuşulanları önemse..

            Hesap sorulmayacağını düşünüyorsan yanılıyorsun.

Bakalım, hem yüce Türk Adaleti, hem de Kuşadası halkına hesap verirken bize karşı kullandığın üslubu kullanıp, hakaret yağdırabilecek misin?

Bunu hep birlikte yaşayarak göreceğiz..

Az kaldı…