Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Acılı ailelerin isyanı

Kuşadası nda minibüse konan bombayla hayatını kaybeden Deniz Tutum un ailesi devletin verdiği tazminatı geri istemesine yanıt verdi..İşte evimizin ve arabamızın anahtarı...

Haber Giriş Tarihi: 10.07.2012 23:05
Haber Güncellenme Tarihi: 01.01.1970 02:00
Kaynak: Haber Merkezi
adaninsesi.com
Acılı ailelerin isyanı
Aydın’ın Kuşadası İlçesi’nde 7 yıl önce meydana gelen bombalı saldırıda, İngiliz turist 21 yaşındaki Helyn Bennet ve İrlandalı 17 yaşındaki Tana Whalen ile birlikte hayatını kaybeden 21 yaşındaki Deniz Tutum, 23 yaşındaki Ufuk Yücedeniz ve 24 yaşındaki Eda Okyay’ın ailelerine verilen 70'er bin TL tazminat, İçişleri Bakanlığı’nın itirazı üzerine Danıştay tarafından 'Devletin hizmet kusuru olmadığı' gerekçesiyle bozuldu. Aydın İdare Mahkemesi’nin bozma kararına uyması üzerine büyük şok yaşayan aileler, itirazları Danıştay'da kabul edilmediği takdirde, çocukları için aldıkları 70’er bin lirayı faiziyle birlikte ödemek zorunda kalacak. Kurbanlardan Deniz Tutum’un annesi Sevim Tutum, "Tek kuruş istemiyorum. Devletin kusuru yoksa, kızımı geri getirsin o zaman" dedi.

Kuşadası’nda, 16 Temmuz 2005 tarihinde, Kadınlar Denizi’ne giden minibüste patlama meydana geldi. Bombalı saldırıda, Deniz Tutum, Ufuk Yücedeniz, Eda Okyay ve İrlandalı Tana Whalen olay yerinde, İngiliz vatandaşı Helyn Bennett de hastanede kurtarılamadı. Bombalı saldırıda 13 kişi de yaralandı. Bombalı saldırıdan yaklaşık 9 ay sonra eylemi gerçekleştiren M.S.K., Elazığ'da yakalandı. İzmir 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanan M.S.K.'ye, 5 kez ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası verildi.

AİLELERE ŞOK ÜSTÜNE ŞOK

Saldırıda ölen Deniz Tutum, Ufuk Yücedeniz ve Eda Okyay’ın aileleri de Aydın İdare Mahkemesi’nde tamzinat davası açtı. Yargılama sonrasında mahkeme, ölenlerin anne ve babalarına 30’ar bin TL, kardeşlerine ise, 10’ar bin TL tazminat ödenmesine karar verdi. Birer çocukları daha bulunan aileler, karar doğrultusunda, 70’er bin TL tazminatı aldı. Tazminat tutarını fazla bulan İçişleri Bakanlığı avukatları ise karara itiraz ederek temyize götürdü.

Dosyayı inceleyen Danıştay 10’uncu Dairesi, terör saldısında 'Devletin hizmet kurusu olmadığı' gerekçesiyle kararı bozdu ve tazminat ödenmesine gerek olmadığını belirtti. Davayı yeniden bakan Aydın İdare Mahkemesi de, 70’şer bin TL tamzinata hükmettiği önceki kararında direnmeyip, Danıştay’ın bozma gerekçesine uydu, tazminat ödenmemesi kararı verdi.

ACILI AİLELER FAİZİYLE BİRLİKTE PARAYI ÖDEYECEK

Yerel mahkemenin kararıyla ikinci şoku yaşayan ailelerin tek seçeneği ise, kararı bozan Danıştay 10’uncu Dairesi’ne yapacakları itiraz oldu. Danıştay 10’uncu Dairesi’nin, kararı onaması durumunda aileler, evlatlarının kaybetmenin acısı yanında büyük de bir ekonomik yükün altına girecek. Aileler, yerel mahkemenin kararının ardından hesaplarına yatırılmış olan 70’er bin TL parayı, faiziyle birlikte geri ödemek zorunda kalacak.

İNGİLİZ TURİSTE REKOR TAZMİNATA AÇIKLAMA GELMEDİ

Bu arada, olayın ardından İngiliz Sky News kanalı, terör saldırısında hayatını kaybeden İlgiliz turist Helyn Bennett’in ailesine Türkiye’nin 1 milyon sterlin (yaklaşık 2.8 milyon TL) tazminat ödediğine yönelik iddiada bulundu. Bunun üzerine Türk ailelerin, yaptıkları yazılı başvurulardan sonuç alamadığı, bu konuda kendilerine açıklayıcı bilgi gelmediği de belirtildi.

AİLELER ENDİŞELİ

Terör örgütünün bombalı saldırısının kurbanlardan Eda Okyay’ın babası Azmi Okyay, kararın kendisiyle birlikte diğer ailelere de büyük üzüntü yaşattığınız dile getirdi. Paranın bir bölümünü kullanmak zorunda kaldıklarını anlatan Azmi Okyay, “Çocuklarımızı teröre kurban verdik. Devlet bizlere asla çocuklarımızın yerini alamayacak olan tazminatı verdi, şimdi de sanki çocuklarımız bizim kusurumuzdan ölmüş gibi parayı geri almaya çalışıyorlar" dedi.

Aynı saldırıda hayatını kaybeden Ufuk Yücedeniz’in babası Hüseyin Yücedeniz, "Oğlum için verilen parayla bir hastanede oda yaptıracaktım ama bizden almaya çalışıyorlar. O parayı almaya hak kazandıktan sonra da bunu gerçekleştireceğim" diye konuştu.

Kuşadası’nda evlilik hayalleri kurduğu sırada teröre kurban giden Deniz Tutum’un annesi Sevim Tutum ise, şöyle dedi:

"Hiçbir zaman çocuğumuzun ardından para peşinde olmadık ama o zaman tazminat davası açmamız istendi. Bizlere bu paralar önce verildi, sonra alınmak isteniyor. Kızım gencecik, hayatının baharında teröre kurban gitti. Bunun hesabı yapılmıyor, Uludere’de hayatını kaybeden kişilere para veriyorlar, ama bizim kızımıza karşılık vermemek için direniyorlar. Ben onlardan tek kuruş istemiyorum, kızımı milyonlara değişmem. Ama o zaman kızımı geri getirsinler bana. Kızım kimin yüzünden hayatını kaybetti?"

TERÖR MAĞDURUNUN ANNE-BABASI: "EV VE ARABANIN ANAHTARI HAZIR, DEVLETE VERECEĞİZ"

Kuşadası'nda bombalı saldırıda hayatını kaybeden Deniz Tutum'un anne babası, kızlarını erkek arkadaşı veya başkasının öldürmediğini, devlete karşı işlenen terör eyleminde yitirdiklerini belirterek, "Mahkeme yine devletin kusuru yok derse evimizin ve arabamızın anahtarını devlete vereceğizö dedi.

Kuşadası'nda 16 Temmuz 2005'te bir minibüste bomba patlaması sonucu ölen üç kişiye ödenen 70 bin liralık terör tazminatının, "Devletin kusuru yokö gerekçesiyle faiziyle geri ödenmesinin istenmesi aileleri bir kez daha yıktı. Saldırıda ölen Deniz tutum'un annesi Sevim Tutum, devletin zamanında itiraz ederek tazminat ödenmesini engellemesi gerektiğini belirtti. Sevim Tutum, "Bir tarafta benim çocuğumun canı diğer yandan devletin verdiği 70 bin lira gibi bir sadaka. Sadaka dediğime bakmayın daha fazla para istiyorum diye değerlendirilmesin. Ama bir canın bedeli bu olmamalı. Mahkeme sonucuna göre devlet bu parayı faiziyle geri alacak. Bizim bir arabamız bir evimiz, bir de emekli maaşlarımız var. Onları ortaya koyarız, devlet bundan alacağını alır bize ne kalırsa o kalır. Devlet bir de utanmadan şehit mağdurlarına ev verdik diye basında reklam yapıyor, ama diğer yandan şehit ailesinin zaten canı yanmış altındaki arabayı evi almaya çalışıyor. Bu nasıl bir mantık anlayamadım. Zamanında bu parayı verdiğinde itiraz etse, bunda devletin kusuru yoktur ödemiyorum deseydi. Önce veriyor sonra faiziyle geri alıyor. Allah aşkına devletin bu olayda suçu yoksa çocuğum kan davasında mı öldü? Bu olayı yapan kimdi bir teröristti. Madem bunu yapan bir terörist değilse, bu bir terör eylemi değilse neden o şahsı terörden yargıladılar? Türkiye'de çeşitli çelişkili durumlar var. Bunların hiç açığa çıkacağını, aydınlatılacağını sanmıyorum. Ama devlet Uludere'de kendi öldürdüğü kişileri şehit kabul edip yüksek para ödüyor. Paralarında gözümüz yok, onlar da insandır. Benim çocuğum devlete sıkılan kurşunla öldü. Uludere'dekiler şehit, benim çocuğum şehit değil. Benim çocuğum terör kurbanı. Anlayamıyorumö dedi.

AYNI MAHKEME İKİ ZIT KARAR

Aynı mahkemenin iki zıt karar vermesini anlayamadığını söyleyen baba Şahin Tutum, İngiliz mağdurun ailesine ödendiği söylenen bir milyon paund'un geri istenip istenmediğini sordu. Şahin Tutum, "Aydın Bölge idare mahkemesi tazminata hükmetti. Temyize gidiyor. Temyiz bu olayda devletin suçu yoktur diyor kararı bozuyor. Bu arada karar tekrar Aydın mahkemesine geri geliyor. Mahkeme kendi verdiği kararı tekrar inceliyor ve bu kez devletin bu olayda suçu yoktur diyor. Aynı mahkeme bir evet, bir hayır diyor. Duyduğumuza göre aynı mahkeme aynı olaydaki mağdur İngiliz kıza bir milyon paunda yakın ödenmesine karar veriyor. Şimdi devlet bu parayı da istedi mi, istemedi mi? Bu konuda ser verip sır vermiyorlar. Avukatlarımız bu konuda bilgi istedi vermediler. Ama İngiltere'de SKY televizyonu bu konuda yaptığı programda Türk hükümetinin o aileye bir milyon paund ödediğini belirttiö dedi.

TORBA YASA BİLMECESİ

Yeni çıkan torba yasaya "terör mağdurlarıö diye bir madde konulduğunu kaydeden baba Şahin Tutum "Bu madde ile tüm şehit haklarını veriyorsun, ama şehit olarak kabul etmiyorsun. Şehit unvanını vermediğin gibi benim kızımı Uludere'de öldürülenlerle aynı tutuyorsun. Onları terör mağduru olarak kabul eden devlet böylece kendisini terörist olarak kabul etmiş oluyor. Orada kendisi öldürdü, onları terör mağduru kabul edip 123 bin lira tazminat ödedi, benim çocuğumu onlarl aynı kefeye koydu. Şehitlik, bir insanın devletin birliğine bütünlüğüne karşı silahlı eylem yapanlar tarafından öldürülmesidir. Üzerinde resmi elbise olması gerekmiyor. 25 yıl ben, 20 yıl eşim devlete hizmet verdi. Bunun sonucu bu olmamalıydı. Evimin ve arabamın anahtarını hazırladım. Temyizden bu defada ret gelirse evimin ve arabamın anahtarlarını alın diyeceğim. Devlete teslim edeceğim" dedi.
Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
google.com, pub-4400075568548996, DIRECT, f08c47fec0942fa0
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.