Ömer Günel siyaseti bırakıyor “MUŞ”

Kurban bayramı öncesi Ömer Günel’in siyaseti bıraktığı konuşulmaya başlandı. Günel ekibini, kendisiyle bir şekilde yolu kesişenleri gruplar halinde toplayıp siyaseti bıraktığını, bundan böyle herkesin kendi yolunu çizebileceğini anlattı.

Günel’i çok uzun yıllardır tanıyorum. Bir dönem avukatlığımı yaptı. Çok iyi tahlil edebiliyorum. Onun için çok açıklıkla söyleyebilirim ki, Ömler Günel’in bu hamlesi hiç inandırıcı değil. Siyaseti kendi arzusu ile  bırakması söz konusu değil. Sadece “zorunlu” bir ara verdi. Makyavel’in  “amaca ulaşmak için her araç mubahtır” felsefesini düstur edinen Günel, yeni bir hamle peşinde.  

Peki bu hamlesinin amacı ne olabilir?.…

Mecburdu..

Her ne kadar 5 yıllık meclis üyeliği döneminde Kuşadası’nın geleceğine yönelik hiçbir varlık gösteremezse de, bir konuda hakkını vermek gerekiyor. Günel, siyasette halkla ilişkileri, reklam unsurunu çok iyi kullanan, küçük bir grupla çok ses çıkarmayı başaran bir isimdi. Ekonomisi sınırsız bir görüntü veriyordu. Kamuoyundan destek görmezse, geleceğe dair umut vaat etmezse de çabasının bir gün meyve vereceğini düşünüyordu.

Siyaset yaptığı CHP içinde de durumu aynıydı. Genel merkez Kaynakları isminden önce ününü duymuşlardı. İl ve Büyükşehir Belediye Yönetimi çevresinde  de karşılığı yoktu. Zira son ilçe kongresinde gücü, konumu, bilgi ve birikimi test edilmiş, notu verilmişti.

İlişkileri, Ömer Günel’in  kadrosu olarak düşündüğü isimlerin  parti içinde değil, dışarıda olduğunu gözler önüne seriyordu.  Parti içindeki  bir grupla siyaset yapıyor, dışarıdaki kadrosu ile kararlar alıyordu.  

FETÖ/PDY’nin 15 Temmuz darbe girişimi Günel’e de büyük bir darbe vurdu.  Hayalini kurduğu başkan adaylığında, görev vermeyi düşündüğü  kadrosunun, arkadaşlarının büyük bölümü FETÖ/PDY Operasyonları çerçevesinde  göz altına alındı. Kimileri tutuklandı.  Bir bölümünün avukatlığını bizzat kendisi  üstlendi. Hepsi de ciddi anlamda finans çevreleri olan, çoğu inşaat işleriyle bağlantılı bu ekibin dağılması, Günel’de ciddi bir travma yarattı. Bir ara sinirleri gerilen Günel, sosyal medyada FETÖ/PDY operasyonlarını  duyuran  bir kişiyi bile dövdü. Özetlemek gerekirse FETÖ/PDY operasyonları ile hem kadro, hem de finanstan oldu.

Son darbeyi ise, gelecekte yardımcısı olarak düşündüğü, dostu, arkadaşı, sırdaşı eski emniyet müdürü Olcay Yakup İnankur’un meslekten ihraç edilmesiyle aldı.  Deyim yerindeyse kolu kanadı kırıldı.  

Günel’i tanıyanlar bilir, böyle zamanlarda hemen gündemi değiştirecek, dikkatleri başka yöne çekecek bir manevra yapar. Ve yaptı. Siyasetten çekildiğini yayarak  bu günkü gelişmeleri  unutturmayı, zamana bırakmayı amaçladı. Böylece siyasi harcamalarını kontrol altına almış;  Diğer yandan etrafında oluşan küçük bir çıkar grubunu da tasfiye etme olanağı buldu.  

 Aradan zaman geçecek, seçimlere kısa bir süre kala ‘kamuoyu, partililerim, Kuşadası halkı  beni aday olmaya zorluyor” diyerek tekrar sahneye çıkmaya çalışacak.

Nereden mi biliyorum?

Çekilecek olan siyasetçi, bir basın toplantısı düzenler veya basın açıklaması yapar, çekildiğini duyurur, noktayı koyardı. Oysa Günel, işi fısıltı gazetesine havale etti. Sonra da sosyal medya hesabından bu güne kadar hiç yapmadığı bir şeyi yaparak, ismini gündemde tutmak için bol bol güncel gelişmelerle ilgili paylaşım yapmaya başladı.

Bu senaryo tutar mı derseniz, tutmaz.

Kuşadası insanı unutmaz, unutturmaz.