ÖDP :Limanı Belediye işletmelidir

ÖDP İlçe Başkanı Şenol Eskin limanda yapılmak istenen yıkımla ilgili partisinin görüşlerini dilegetirirken, belediye yönetiminin ne kendisine, nede kente sahip çıkmak isteyenlere güvenmediğini söyledi. Eskin'in açıklaması şöyle: "2000'li yıllara girerken Kuşadası'nda Marina'dan sonra bir de liman özelleştirmesi belası gündeme geldiğinde, o zamanlar ÖDP olarak açık ve net biçimde LİMAŞ'a karşı çıkıp KUŞADASI LİMANI’NI BELEDİYE İŞLETMELİDİR. İŞLETME KENTİN ÖRGÜTLÜ KESİMLERİNİN DE İÇİNDE OLDUĞU BİR YAPI TARAFINDAN DENETLENMELİ VE LİMAN GELİRLERİ BELEDİYENİN BÜTÇE DELİKLERİNİN TIKANMASINA DEĞİL, BU KENTİN SOSYAL- KÜLTÜREL-ALTYAPI İŞLERİNE HARCANMALIDIR demiştik.Bazı arkadaşların o dönem LİMAŞ'a ortak olmak ve bunu haklı göstermek için de KUŞADASI LİMANI KUŞADALILARINDIR türü demogojik sloganların arkasına  saklanma çabası içinde iken… Bugün; 1)özelleştirme ihalesinin iptal edilip Özelleştirme İdaresi'nin limanı TDİ'ye verme çabası karşısında, 2)yeni yapılacak özelleştirme atağında yine bir yerel veya bir konsorsiyum biçiminde akbabaların başımızda dolanmaması için vb... tüm kentliler olarak LİMAN BELEDİYEYE VERİLMELİDİR düşüncesinin arkasında sağlam durmak gerekir.  Liman gelirlerinden devlete pay (ya da kiralamanın uygun biçimleri) vb çözümler üzerinden limanı mutlaka yerel yönetimin işletmesi için elimizden ne geliyorsa yapmalıyız. (Tabii ki liman gelirlerinin kentin örgütlü kesimlerinden oluşacak bir yapı tarafından denetlenmesi unutulmadan) Yeri gelmişken (konuyla bağlayarak) bugünkü liman operasyonundaki acemiliklere de kısaca değinmek gerekir. Belediye yönetimi, bu kentin insanına güvenmediği için, bu kentin örgütlü kesimlerinden öcü gibi korktuğu, eleştirilmeyi küfür saydığı ve buna "feryat ettiği" için üç kuruşluk yıkımı birinci gününde yüzüne gözüne bulaştırdı. Halbuki böyle bir iş yapılacaksa; a)iş yapılacakalanın güvenliğinin ciddi biçimde alınması,

b)bu kente sahip çıkanlara önceden bilgi vererek, orada bir-iki bin değil, 10 bin kişinin toplanmasını sağlaması gerekmez miydi?. Neredeyse 30-40 çapulcudan dayak yiyecek duruma düşülmezdi o zaman.

7 saat boyunca liman alanında piyasa yapan ve adeta “Aydın İdare Mahkemesi Kararı. Nerede kaldııııııııııııın!!!!!!” diye yol gözleyen bir belediye yönetimi ile, yukarıda belirttiğim ortaklaşmacılık ve kararlılık nasıl sağlanır?. Doğrusu problemin en büyüğü budur. Kendine güvenmeyen, başkasına da güvenmez. Bugün belediye yönetimi; hem kendisine, hem çevresindekilere ve hem de kente sahip çıkma konusunda kararlı olanlara güvenmiyor.

Bu güvensizliktir ki, ne yapacağını bilmez bir psikolojiyi de sürüklenip duruyor.

Eskiden eleştirilmekten rahatsız olan unsurlar, artık hızla köseleleşmeye başlıyorlar.

Herşeye rağmen doğru slogan ve kenti harekete geçirmede manivela budur:
KUŞADASI LİMANI'NI BELEDİYE İŞLETMELİDİR.