Kuşadası’nda ki gazetecilik yaşantım 1986 yılında başladı. Bu gün kadar çok badireler atlattım, çok tehditler aldım, saldırılara uğradım, küfür edenleri saymıyorum bile. Hiç biri, ama hiçbiri bana daha birkaç gün öncesine kadar Kuşadası Emniyet Müdürlüğü görevini yürüten Olcay Yakup İnankur’un yaptıkları kadar dokunmadı. Çünkü o makamını, mevkisini, emrindeki teşkilatı bana karşı kullandı. Ekmeğimle oynadı. Onunla  hareket eden bir grupla birlikte beni aforoz etmeye çalıştı. Beni hedef gösterdi.

Yetmedi..

Kuşadası’ndaki Sivil Toplum Örgütlerini, büyük turizmcileri, kanaat önderlerini, Siyasi parti yöneticilerini dolaşarak beni yerden yere vurdu.

Kuşadası’na gelen devlet büyüklerine, Valiye, Milletvekillerine her fırsatta beni kötüledi.

Benimle selamlaşan, birlikte yürüyen, habere giden gazeteci arkadaşlarımı tek tek nazikçe(!) uyardı.

Ben onunla ilgili fikirlerimi hep yüzüne karşı söyleme cesaretini ve onurunu yaşadım. O ise söyleyeceklerini hep arkamdan konuştu.

                                   *****

Ben meslek yaşantım boyunca hep başımı dik tuttum. Başımı öne eğecek hiçbir şey yapmadım.

 Olcay dahil, kimseye biat etmedim, hakkımı yedirtmedim, kendime ve işim gereği temsil ettiğim kamuoyuna laf ettirmedim.

Kuşadası’nda olağan işler haline gelen Hırsızlık, uyuşturucu, fuhuş, insan ticareti, içki sigara kaçakçılığı  başta olmak üzere yasa dışı hiçbir şey bulaşmadım.

Siyasi fikirlerimi ise hep göz önünde ve açıkça dile getirdim; silaha, kavgaya, teröre bulaşmadım.

Hayatım boyunca basın suçları dışında mahkeme huzuruna çıkmadım.

İşimi en iyi şekilde yapmaya çalıştım.

Eğer yasadışı küçücük bir işe  ucundan kıyısından bulaşsam Olcay Müdür’ün işi çok kolay olacaktı. Bulamadı. Bulamayacak da.

Hep merak ettim, bu ilçenin Emniyet müdürünü rahatsız edecek, bana bu kadar saldırtacak ne yaptım diye..Buldum, onu rahatsız edecek çok şey buldum. En önemlisi Kuşadası’nda kurmaya çalıştığı düzene ayak uydurmamamdı belki de..

                                   ****

Kuşadası’na yaptıklarını, mesleki saygınlığını, hangi çevrelerle ilişkide olduğunu, geldiği gün ile bu günkü konumu, insan ilişkilerini ise zaten Kuşadası’nda herkes biliyor, yaşıyor, görüyor. Belki de onlar başka bir yazı konusu..

                                   ****

Bunları yazmak için neden bekledin derseniz, yazmayacaktım yine.. Bazı basın mensubu arkadaşlarımın giderayak ona methiyeler düzen haberlerini, yere göğe sığdıramamalarını okuyunca dayanamadım. Yaralarım depreşti yazdım..

İçimden geçenleri, yaşadıklarımı herkes bilsin istedim.

Onun için buradan dosta, düşmana ve ahir dünyaya duyuruyorum..

50 Yaşımı 1 Mayıs’ta geride bıraktım. Bu yaşıma kadar hiç kimseye yapmadığımı yapıyorum.

Bana yaptıkları için Antalya emniyet müdürlüğü emrine atanan Olcay Yakup İnankur’a HAKKIMI HELAL ETMİYORUM!

Eğer zerre kadar inancı varsa, bana yaptıklarının burnundan fitil fitil gelmesini diliyorum.

                             Latif SANSÜR