Bu gün Erkan Yücel Sahnesinde “Nasıl Bir Yerel Yönetim” konulu bir toplantı vardı. Toplantıya CHP-İYİ Partı adayı Ömer Günel, AKP-MHP Adayı Fuat Akdoğan, DSP Adayı Hayrullah Susar, Saadet Partisi adayı Mahsum Bulan, Vatan Partisi adayı İbrahim Ergül çağrılmıştı. Beklentilerini iletmek üzere ise tüm Meslek Odaları, Sivil Toplum Örgütü temsilcileri davet edilmişti. Ömer Günel dışında herkes toplantıya katıldı. Salon doldu, taştı.
Ben yıllardır söylüyorum, yazıyorum. Ömer Günel’in kendisi dışında bir sese, eleştiriye tahammülü yoktur. Kendisine soru yöneltileceğini bildiği için,CHP İlçe başkanlığının aldığı kararın ardına sığındı, kaçtı.
Neymiş, provokasyon olacakmış. Öncelikle bu itham Kuşadası insanına hakarettir. Toplantıya katılan kurumların yöneticilerine, diğer adaylara, düzenleyenlere saygısızlıktır.
Kaldı ki, Kuşadası’nın yıllardır kanını emen profesyonel provokasyon ekibi onun için cansiperane çalışıyorken, böyle bir gerekçenin arkasına sığınması ayrı bir ayıptır.
Günel ve ekibi halktan korkuyor.
Geçtiğimiz hafta CHP Genel Başkanı Kuşadası’na geldi. Turizmcilerle toplantı düşünülüyordu, son anda iptal ettiler. Kılıçdaroğlu’nu vatandaştan kaçırdılar, otele soktular, basın mensuplarını otelin bahçesine bile almadılar. Vatandaş, turizmciler, basın mensupları “suçumuz neydi, hangi pazarlıklar sonunda bu ismi bize aday olarak gönderdiniz” diye sorar diye korktular.
Ömer Günel cevap veremeyeceği sorulardan hep kaçar.
Birileri çıkar; istifa edip koruması gibi arkasında dolaşan Emniyet Müdürünü, FETÖ ilişkilerini, adaylık sürecini, meclis listesinin oluşumunu, sınırsız maddi bütçe ve harcamaların kaynağını, bunların Kuşadası’na nelere mal olacağını sorar diye korktu.
Oysa toplantının formatında bu yoktu. Birbirine saygılı, gayet nezih bir dinleyici topluluğu, beklentilere açık yüreklilikle cevap veren adaylar vardı.
Bir kez daha hatırlatmakta yarar görüyorum.
Eğer, hasbelkader Ömer Günel seçimi kazanırsa vay Kuşadası’nın haline…
Zira Ömer Günel büyük bir kinle gelmeye çalışıyor. Kimseyi dinleyemeyecek, kimseyle tartışmayacak, en küçük sesi, en küçük eleştiriyi boğmaya çalışacak.
Öyle bir durumda hiçbir meslek grubu veya kişinin, en önemlisi Kuşadası’nın kurtuluşu yok. Bu kent ağır bir bedel ödeyecek. Ve o bedeli de hepimiz birlikte omuzlayacağız, tabi kaldırabilirsek.
Aman ha !
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Web.tv
Latif Sansür
Ömer Günel neden kaçtı?
Bu gün Erkan Yücel Sahnesinde “Nasıl Bir Yerel Yönetim” konulu bir toplantı vardı. Toplantıya CHP-İYİ Partı adayı Ömer Günel, AKP-MHP Adayı Fuat Akdoğan, DSP Adayı Hayrullah Susar, Saadet Partisi adayı Mahsum Bulan, Vatan Partisi adayı İbrahim Ergül çağrılmıştı. Beklentilerini iletmek üzere ise tüm Meslek Odaları, Sivil Toplum Örgütü temsilcileri davet edilmişti. Ömer Günel dışında herkes toplantıya katıldı. Salon doldu, taştı.
Ben yıllardır söylüyorum, yazıyorum. Ömer Günel’in kendisi dışında bir sese, eleştiriye tahammülü yoktur. Kendisine soru yöneltileceğini bildiği için,CHP İlçe başkanlığının aldığı kararın ardına sığındı, kaçtı.
Neymiş, provokasyon olacakmış. Öncelikle bu itham Kuşadası insanına hakarettir. Toplantıya katılan kurumların yöneticilerine, diğer adaylara, düzenleyenlere saygısızlıktır.
Kaldı ki, Kuşadası’nın yıllardır kanını emen profesyonel provokasyon ekibi onun için cansiperane çalışıyorken, böyle bir gerekçenin arkasına sığınması ayrı bir ayıptır.
Günel ve ekibi halktan korkuyor.
Geçtiğimiz hafta CHP Genel Başkanı Kuşadası’na geldi. Turizmcilerle toplantı düşünülüyordu, son anda iptal ettiler. Kılıçdaroğlu’nu vatandaştan kaçırdılar, otele soktular, basın mensuplarını otelin bahçesine bile almadılar. Vatandaş, turizmciler, basın mensupları “suçumuz neydi, hangi pazarlıklar sonunda bu ismi bize aday olarak gönderdiniz” diye sorar diye korktular.
Ömer Günel cevap veremeyeceği sorulardan hep kaçar.
Birileri çıkar; istifa edip koruması gibi arkasında dolaşan Emniyet Müdürünü, FETÖ ilişkilerini, adaylık sürecini, meclis listesinin oluşumunu, sınırsız maddi bütçe ve harcamaların kaynağını, bunların Kuşadası’na nelere mal olacağını sorar diye korktu.
Oysa toplantının formatında bu yoktu. Birbirine saygılı, gayet nezih bir dinleyici topluluğu, beklentilere açık yüreklilikle cevap veren adaylar vardı.
Bir kez daha hatırlatmakta yarar görüyorum.
Eğer, hasbelkader Ömer Günel seçimi kazanırsa vay Kuşadası’nın haline…
Zira Ömer Günel büyük bir kinle gelmeye çalışıyor. Kimseyi dinleyemeyecek, kimseyle tartışmayacak, en küçük sesi, en küçük eleştiriyi boğmaya çalışacak.
Öyle bir durumda hiçbir meslek grubu veya kişinin, en önemlisi Kuşadası’nın kurtuluşu yok. Bu kent ağır bir bedel ödeyecek. Ve o bedeli de hepimiz birlikte omuzlayacağız, tabi kaldırabilirsek.
Aman ha !